"أقلق بشأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • Endişelendiğim
        
    • endişelendiren
        
    • endişelenmem
        
    • endişelenecek
        
    • Endişe
        
    • için endişeleniyorum
        
    • derdim
        
    Benim de Endişelendiğim yaşıyan olan bir tanesi. Open Subtitles إنه عملاق حي ذلك الذي أقلق بشأنه
    Onlara güvenebilirsin. Endişelendiğim onlar değil. Open Subtitles يمكننا الوثوق بهم ليس من هم أقلق بشأنه
    Endişelendiğim tek şey sensin. İşte şimdi anladın mı? Open Subtitles أنت الشيئ الوحيد الذي أقلق بشأنه
    Beni endişelendiren onca aptalca şey. Open Subtitles كُلّ الغباء, الغباء اللعين الذي أقلق بشأنه
    Ama endişelenmem gereken tek şey fiziksel halin olarak değil. Open Subtitles لكن ليس منظوري للمشكلة الجسديّة الذي عليّ أن أقلق بشأنه
    Adamın yakalandığını söylediniz demek ki endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles حسناً، لقد قلتم أن هذا الرجل ألقى القبض عليه إذاً لا يوجد ما أقلق بشأنه.
    Demek istediğim, sanki senin bu göreve getirilmenden Endişe duyanlar var gibi. Open Subtitles أعني لديك نظرة الغزالة أمام الأضواء الذي أقلق بشأنه ..تتقدم للميدان هناك
    Daha dün küçücük çocuktu. Bugün onun için endişeleniyorum. Open Subtitles أمس كان مجرد طفل صغير و اليوم أقلق بشأنه
    Hey, herkes gitmişken siz hala niye buradasınız? Para. Benim Endişelendiğim tek şey bu Bay Manus. Open Subtitles "المال, هذا ما أقلق بشأنه سيد "مانوس "يوجد كوليرا في قريتي "سيبيغال
    Hakkında Endişelendiğim de Chaplain'di zaten. Open Subtitles هل هو كابليان من يجب أن أقلق بشأنه
    Ama Endişelendiğim ben değilim... Open Subtitles لكن إنه ليس أنا من أقلق بشأنه, أنه... ...
    Endişelendiğim bu değil, Christopher, dikkat dağınıklığı. Open Subtitles هذا ما كنتُ أقلق بشأنه يا (كريستوفر)، قلّة التركيز
    Benim de Endişelendiğim şey bu. Open Subtitles . ذلك الذى أقلق بشأنه
    Beni endişelendiren de bu. Open Subtitles أنت من أقلق بشأنه
    Asıl endişelendiren su. Open Subtitles إنه الماء كل ما أقلق بشأنه.
    Beni endişelendiren o değil. Open Subtitles ! ليس هو من أقلق بشأنه
    Ortaya çıktı ki onun hakkında düşündüğüm kadar endişelenmem gerekmiyor. Open Subtitles اتضح أنه لم يكن علي أن أقلق . بشأنه كما اعتقدت
    Endişelenmemi gerektirecek bir şey olmadığını söylersen endişelenmem. Open Subtitles لذا , ما لم تقولي لي أن لدىَ ما أقلق بشأنه فلن أقلق
    Bana endişelenecek başka meseleler veriyordu. Open Subtitles فلقد أعطاني العمل شيئاً آخر أقلق بشأنه
    endişelenecek bir şey buldum. Open Subtitles وجدت شيئاً أقلق بشأنه
    Endişe etmemem gereken bir şey varsa, o da Ian'ın başka kadınlara bakması. Open Subtitles شيء وحيد لايستحق أن أقلق بشأنه هو أن أيان ينظر لمرأه غيري.
    Yanında değilken onun için endişeleniyorum. Open Subtitles أنا أقلق بشأنه عندما لا أكون قريباً
    Düşündüm de, bir yıl önce hafta içleri en büyük derdim Open Subtitles لقد كنت أفكر منذ عام الشيء الوحيد الذي كنت أقلق بشأنه في أيام الأسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus