Ben senin babanım, beni istesen de istemesen de senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | انا والدك من حقي ان أقلق عليك شئت أم أبيت |
Sadece evde oturduğun zaman senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | نعم, إنني أقلق عليك حين تجلسين فقط في المنزل |
Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لكننى أقلق عليك كثيرا. |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. Gideli çok uzun zaman oldu, Glen. | Open Subtitles | لقد بدأت أقلق عليك (لقد ذهبت لوقت طويل ، (غلين |
Mark senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق عليك يا مارك |
Senin için endişeleniyorum, biliyorsun canım. | Open Subtitles | تعلمين أني أقلق عليك يا حلوتي |
Arkadaşın olarak senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | وكوني صديقكِ، فإني أقلق عليك |
Ben hep senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا دائما أقلق عليك |
Bazen senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنني أقلق عليك أحيانًا |
"Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | "إنني أقلق عليك .. |
Elimde değil, senin için endişeleniyorum Annie. | Open Subtitles | لا يمكنني أن لا أقلق عليك (يا (آني |
Senin için endişelenmeye başlıyordum | Open Subtitles | كنت بدأت أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | فقد بدأتُ أقلق عليك |
Senin için endişelenmeye başlamıştık Şef. | Open Subtitles | بدأت أقلق عليك |