Endişelenme, Olcha hakkında hiçbir şey söylemedim senin hakkında da hiçbir şey söylemem. | Open Subtitles | لا تقلق، لم أقل أي شيء يتعلق بأولكا ولن أبوح بأي شيء يخصك |
Teşekkür ederim. Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar hakkında hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء عن الأمراض التي تنتقل عبر الإتصال الجنسي |
Şimdiye kadar bir şey söylemedim çünkü dosyaları geri almaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء في وقتها لأنني كنت أحاول أستعادة الملفات، |
- Bu anı uzun zamandır bekliyorum. - Ben bir şey söylemedim ki. | Open Subtitles | كنت أخطط لهذا اليوم منذ زمن طويل لم أقل أي شيء |
"Emrimdesin." gibi Bir şey demedim. Gücümün etkisindesin. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء عن أوامر إن كنت تحت سيطرتي فقل هذا |
Ben öyle Bir şey demedim. Burayı nasıl buldun ya? | Open Subtitles | أنا لم أقل أي شيء.وكيف وصلت لهذا المكان أصلاً |
Ben onunla konuşmadım. Ona hiçbir şey demedim. | Open Subtitles | لم أتحدث معه لم أقل أي شيء |
Kimseye hiçbir şey söylemedim. Hepinizin bildiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء لأي شخص ظننتكم كلكم تعرفون |
hiçbir şey söylemedim çünkü şimdi bile kimsenin bilmesini isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء لأنني، حتى الآن، لا أعتقد أنه سيرغب بأن يعرف أحد |
Kayıptı ve hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لقد كانت مفقودة، ولم أقل أي شيء عنها |
Park etme konusunda hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أي شيء بخصوص الموقف. |
Yanılma ihtimaline karşın hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء خوفًا من أن أكون مخطئًا |
Umarım yangına körükle gidecek bir şey söylemedim. | Open Subtitles | أتمنى أنني لم أقل أي شيء والذي أشعل النار بينكم على أية حال ومع ذلك |
Sen kafir biriyle evlendiğin zaman sana hiç bir şey söylemedim. | Open Subtitles | يكفي ! عندما تزوجت كافرة ، لم أقل أي شيء |
Daha önce bir şey söylemedim çünkü Emma'nın iyi bir insan olduğunu biliyordum, ve sana bunun aksini ispatlaman için şans verebilirdim. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء من قبل لأني أعرف بأن (إيمّا) شخص جيد و اللعنة علي إن كنت سأعطيك شيئاً لإثبات عكس ذلك |
Yemin ederim. Kimseye bir şey söylemedim. | Open Subtitles | أقسم لك بأنني لم أقل أي شيء لأي شخص |
Ben Bir şey demedim. Sadece şapka hakkında yorum yapıyordum. | Open Subtitles | أنا لم أقل أي شيء مجرد تعليق على القبعة |
Bak, Lumpy'nin kadeh kaldırma esnasında şampanyayı gargara yapmasına Bir şey demedim. | Open Subtitles | تعلمين, أنا لم أقل أي شيء... عندما تغرغر بالشمبانيا عند النخب |
- Yalan makinesine girdiğin için Bir şey demedim | Open Subtitles | جهاز كشف الكذب هو السبب -أنني لم أقل أي شيء |
O yüzden Bir şey demedim. | Open Subtitles | لهذا لم أقل أي شيء |
Ben hiçbir şey demedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أي شيء |
- Ben hiçbir şey demedim! Telefonu hemen şimdi Pablo Escobar'a ver. | Open Subtitles | لم أقل أي شيء ضع (بابلو إيسكوبار) على الهاتف في الحال |