"أقل شيء" - Traduction Arabe en Turc

• şey söylemedim
• şey demedim
• en azından
• kadarını

- Betty'ye bir şey söyledin mi? - Kimseye bir şey söylemedim.
ألم تقولي أى شيء لــ / بيتى لم أقل شيء لآى مخلوق

Bir şey söylemedim çünkü doğru olduğunu düşünmüyordum. Şimdi düşünüyorum.
أنا لم أقل شيء لأنني لم اعتقد بأن هذا الكلام صحيح اما الآن فإني أعتقد بأنه صحيح.

Hayır, zaten kötü olan durumu daha da azdırmasın diye bir şey söylemedim.
كلا، لم أقل شيء عن ذلك لأنّني ظننت أن ذلك سيكون أفزع ممّا عليه الأمر.

EbeVeynlerimizin kaçırılışlarıyla ilgili bir şey demedim...
لم أقل شيء حول ان اأباء اختطفوا من قبل المخلوقات الفضائية

Kaçacaklar diye... bir şey demedim.
أنا لم أقل شيء حول تركهم يفرون أفتح الباب

Bugün bir sürü şey kırdım. en azından bu kadarını yapayım.
لقد كسرت العديد من الأشياء اليوم، هذا أقل شيء أقوم به..

Bunun hakkında bir şey söylemedim çünkü, dediğin gibi herkesin başına gelebilir.
أنا لم أقل شيء لأنه كما قلت أنت الجميع بفعل ذلك بين الحين والآخر

- Konuşmaya devam et, ahbap. - Hiçbir şey söylemedim.
أكمل كلامك فقط يا صديقى - أنا لم أقل شيء -

O odada daha önce defalarca tekrarlanıp söylenenlerden başka bir şey söylemedim.
لم أقل شيء سوى التكرار في تلك القاعة

Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Hiçbir şey söylemedim.
أنت لا تعرف تعرف شيء أنا لم أقل شيء

Ama ben bir şey söylemedim.
ولكنى لم أقل شيء

Polislere hiçbir şey söylemedim.
لم أقل شيء للشرطة

Küçük düşürücü, aptalca bir şey söylemedim.
لم أقل شيء محرج أو شيء غبي

Sen ortalıkta sekerek, burnunla ilgili atıp tutarken yok çan kulesiymiş filan derken, hiçbir şey demedim.
عندما كنت تقفز فرحاً وتصيح ... بأن الحدبة في ظهرك كأنها برجُ عالي، لم أقل شيء

- Ben bir şey demedim.
ـ أنا لم أقل شيء

Bulunduğumda hiçbir şey demedim mi?
ولم أقل شيء عندما وجدوني؟

- Öyle bir şey demedim.
.لم أقل شيء كهذا - .أعلم هذا -

- Bir şey demedim, değil mi?
-لم أقل شيء, أليس كذلك؟

Dorota, sana bir hediye verdiğimde en azından onun tadını çıkar.
دوروتا، عندما أعطيك هدية أقل شيء يمكنك فعله هو الأستمتاع بها

Öyleyse en azından o gezinin bütün ücretlerini ödeyip ben göndereyim.
أذا أقل شيء يمكنني فعله هو أرسالك في رحلة مدفوعة التكاليف.

Bana yaşattığı onca psikotik zırvadan sonra bu kadarını da yapabilir, değil mi?
بعد كل الترهات النفسية التي جعلتني أمر بها هذا أقل شيء يمكنها أن تفعله، أليس كذلك؟