"أقنعتهم" - Traduction Arabe en Turc

• ikna ettim
• maskelerini

Nereye gittigin hakkinda hiçbir fikrimin olmadigi konusunda ikna ettim, yani...
أقنعتهم أنه لم يكن لدي أي فكرة حيال مكان ذهابك، لذا

Bir şeyler yolunda gitmezse diye sistemlerini denetlemek için orada bulunmam konusunda onları ikna ettim.
أقنعتهم بضرورة إشرافي عليها تحسّبًا لأيّ مشاكل

Hızlı davranmanın en iyisi olduğuna onları ikna ettim yatırımcılar arasındaki korkuyu bastırmak ve devamlıIık için herkes aynı fikirde oldu ki Geiss ailesinin elleri dümende kalmalı.
لقد أقنعتهم بضرورة سرعة التصرف، لقمع أي مخاوف بين المستثمرين، ووافقني الجميع من أجل الاستمرارية

Senden o komik maskelerini paramparça etmeni istiyorum görelim bakalım ardında neler varmış.
أسألك أن تخلع عنهم أقنعتهم الزائفة وتسمح لي برؤية ما خلفها

6 soygunda da hiç kimse şüphelilerin maskelerini takmadan önceki hallerinin robot resimlerini çizemedi.
خلال 6 عمليات سرقة لم يتمكن أحد من بناء رسم تقريبي عن الجناة قبل أن يضعوا أقنعتهم

maskelerini çıkarınca günlük kıyafetleriyle onları kimse tanımaz.
كل ما عليهم فعله هو خلع أقنعتهم لن يميزهم أحد عندما يعودون للطرقات

Kuzenlerinin düğününden sonra hemen geleceklerdi ama ikna ettim gelmeyecekler.
كانوا سيأخذون طيران العين الحمراء بعد زفاف إبن عمهم لكني أقنعتهم بألا يفعلوا ذلك

Onları Amiral'in bu durumu gerçekten ciddiye aldığı konusunda ikna ettim.
أقنعتهم أن الأدميرال سينظر للأمر بجدية كبيرة

Onu, SAMCRO'ya hapishane dışında ihtiyacım olduğu konusunda ikna ettim.
أقنعتهم أنني أريد " سام كرو " حالياَ خارج السجن

Müzeye erken girmeme izin vermelerine ikna ettim.
أقنعتهم بالسماح لي بدخول المتحف في وقتٍ مُبكّر.

- Çünkü bir suça dahil, sosyal görevli gelip alana kadar bizim gözetimimize verilmesine onları ikna ettim.
لأنّ جريمةً في القضيّة أقنعتهم أن يمنحونا الوصاية حتّى تصل الموظفة الاجتماعية وتتكفّل بالأمر

- Üşüttüğünü söyledi ama giderek kötüleşince uçağı indirmeleri için ikna ettim.
قال أنه أصيب ببرد لكنّه بدى و كأن حالته تتحوّل للأسوء لذلك أقنعتهم بأن يهبطوا

Bunu kabul edeceklerdi ama bir şekilde onları pazarlık edilmeyecek tek bir değişiklik yapmaya ikna ettim.
كانوا موافقين على هذه الشروط ولكن أقنعتهم على القيام بتغيير بسيط غير قابل للنقاش

Önce istemedikler ama ikna ettim.
لم يُريدوا ذلك في البداية لكني أقنعتهم بالمجيء

- Onlar maskelerini çıkarmış oldum. - Kapa çeneni. O akşam yemeği için gelmedi.
لقد قاموا بإزالة أقنعتهم اخرسي هو لم يأتي على العشاء

Birgün yemin ederim bütün maskelerini düşürüp kaybolacağım.
أقسم بأنني في يوم من الأيام سأمزق أقنعتهم وأختفي

maskelerini hiç çıkarmadıklarını söylüyorlar.
يُقال أنهم لا ينزعون أقنعتهم أبداً.

maskelerini alın, sahnede onların yerine geçin.
إنزعوا أقنعتهم و خذوا مكانهم على المسرح

maskelerini hiç çıkarmadılar.
لم يخلعوا أقنعتهم

Herkes maskelerini çıkarsın.
والآن على الجميع خلع أقنعتهم