Öyle bir uçmaya başladı ki kendi canını alması için onu ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أصبح مُتوهّماً للغاية، لذا أقنعتُه بقتل نفسه. |
İnsanların ilgisini çeken böylesi bir hikayenin departmana iyi şekilde yansıyacağı konusunda onu ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُه أن قصة مثيرة للإهتمام بالبشر كهذه سوف تعكس صورة حسنة على كامل القسم |
Şimdilik gemide kalması için onu ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعتُه بالبقاء في السفينة الآن. |
Bizi rahatsız eden adamların, adada ölenlerin sorumluları olduklarına onu ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعتُه بان أولئك الذين أزعجونا كَانوا مسؤولين عن الناسِ الذين وُجِدَوا قتلي في الجزيرةِ. |
Onu okuldaki havalı çocukların aşk şiiri kulübüne katılacağına ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعتُه كُلّ الأطفال الباردون كَانتْ ستَنضمُّ إلى مجتمعِ Madrigal؟ |
Onu, tohumlarını laboratuvardan çalmaya ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعتُه بسرقة بذروه من المُختبر. |
Ama onu ikna ettim ve telefon ettim. | Open Subtitles | ولكني أقنعتُه واتصلتُ |
Bizi rahat bırakması konusunda kendisini ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعتُه بتركنا بدون تدخّل |
Onu vereceği paraya değeceğine ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعتُه بأن الأمر يستحق العناء, |