Buna kendimi ikna etmeyi denedim, "Hayır hayır, Bende, politika değişikliklerinde çalıştım. | TED | وحاولت أن أقنع نفسي أنه، "لا، لا، لقد بذلت جهدا لتغيير السياسات. |
Ben bu kitabı kısmen, kendi fikrim konusunda kendimi ikna etmek için yazdım. | Open Subtitles | حسنا، سأكون صريحا معك لقد كتبت هذا الكتاب كي أقنع نفسي بفكرتي |
En azından böyle daha iyi olduğuma kendimi ikna ettim. | Open Subtitles | أقلّه أقنع نفسي أنّني بحالٍ أفضل بتلك الطريقة |
Her şey yolunda diye kendimi ikna ettim çünkü seninleyken mutluyum. | Open Subtitles | أقنع نفسي أن كل شئ على مايرام لأني حينما أكون معك أكون سعيده |
kendimi ikna ettiğimi düşünüyorsun ama bu beyin yıllar boyunca darbe almış. | Open Subtitles | اعرف انك تظن انني أقنع نفسي لكن هذا الدماغ كان يتعرض للضرب الشديد لسنوات |
Penny'nin gerçekten orada olmasına rağmen Fillory'le ilgili yanıldığına dair kendimi ikna etmeye çalışıyorum galiba. | Open Subtitles | أعتقد اني سعيت لأن أقنع نفسي بهذا أن ليني بطريقة أو بأخرى مخطئ بخصوص فلوري على الرغم من وجوده هناك بالفعل |
Daha önce gelmememin nedeninin, işe sarhoş gelmeniz olduğuna kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | بأية حال، حاولت أن أقنع نفسي أن السبب في عدم قدومي قبلاً لأنك أتيت ثملاً للعمل... |
Senin gidişinden sonra, Graem'in aileye reislik yapma ve şirketi korumada yeterli olduğu konusunda kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | بعد أن غادرت .. حاولت أن أقنع نفسي بأن "جراهام" قادر علي رئاسة العائلة وحماية الشركة |
Konuştuklarımın yarısı kendimi ikna etmek içindi. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أقنع نفسي أنني كفء |
Yanlış olduğuyla ilgili kendimi ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | ولقد حاولت أن أقنع نفسي أن هذا خطأ |
Gerçekten evime geldiğime kendimi ikna edeyim. | Open Subtitles | أقنع نفسي بأني عدت للوطن حقا |