"أقول أنّه" - Traduction Arabe en Turc

• demiyorum
• olduğunu söylüyorum
• olduğunu söylemiyorum

Bir kralımız, bir kraliçemiz ve tüm bu caz olsun demiyorum.
لا أقول أنّه يجب أن يكون لدينا ملكاً أو ملكة أو ضرب العنق وكلّ ذلك الهراء

Benim geçmişte olaylarım olmadı demiyorum, Ama aylardır belaya bulaşmadım.
لا أقول أنّه لم تكن لديّ مشاكل آنذاك، ولكن لم أدخل في مشاكل منذ شهور.

Mantıksız geldiğini biliyorum. Mantıklı demiyorum ama onu seviyorum.
أعرف أنّ هذا لا يبدو منطقيّاً ولا أقول أنّه منطقيّ لكنّي أحبّها

Bunun mantıklı olduğunu söylemiyorum. Sadece insanın doğası olduğunu söylüyorum.
لا أقول أنّه أمر منطقيّ بل أقول أنّه أمر إنسانيّ

Harika bir seçim olduğunu söylemiyorum. Onun seçimi olduğunu söylüyorum.
لستُ أقول أنّه اختيار رائع، بل أقول إنّه خياره هو

Dinle, 'onun hatasıydı' demiyorum. 'Bizim hatamız da değildi' diyorum.
انظري، لم أقل أنّ ذلك كان خطئها، أنا أقول أنّه لم يكن خطأنا أيضاً

Güzel isim değil demiyorum.
لا أقول أنّه ليس إسمًا جميلًا.

Evet, öyle değil demiyorum.
لا أقول أنّه ليس كذلك.

Ve eğer yaparsak, yapmamız gerek demiyorum eğer yaparsak şüpheler üzerimizde toplanmaz mı?
ولو فعلنا... ولا أقول أنّه ينبغي علينا ذلك... -لو فعلنا، ألن يشك الناس بنا؟

Yardımı olmadı demiyorum.
لا أقول أنّه لم يكن مفيدًا

Karısını öldürmesi doğru demiyorum.
لا أقول أنّه يحق له قتلها

- Gitmeyelim demiyorum, gitmeliyiz.
-لا أقول أنّه لا يجدر بنا الذهاب، لكننا مُضطرّين لذلك .

O kötü bir polistir demiyorum.
أنا لا أقول أنّه...

Sadece bunun sürat koşusu değil, bir maraton olduğunu söylüyorum.
أنا فقط أقول أنّه ماراثون وليس عدّو سريع

Hayır, karşılaştığım bütün erkeklerden daha güçlü olduğunu söylüyorum.
كلا، أنا أقول أنّه أقوى من أيّ رجل واجهته...

Artık aynı çocuk olduğunu söylemiyorum ama o çocuk oralarda bir yerde.
أنا لا أقول أنّه مازال كما كان ولكن بعض صفاته لم تتغير أبداً

Bu iş bi kaç dakikaya biter. Ben senin onayın olduğunu söylemiyorum.
أنا لا أقول أنّه فعل مصادق عليه لكنه حصل

Stratejik bir avataj sağlamanın imkansız olduğunu söylemiyorum ama aynı zamanda en kötü stratejilerin bile kâr ettiği bu kadar hızlı artış gösteren bir pazardayken kendinizi dahi gibi hissetmek çok kolay.
أنا لا أقول أنّه من المستحيل الحصول على ميزة استراتيجية، لكن في نفس الوقت، من السهل جدّا أن تشعر بالعبقريّة عندما تكون في سوقٍ يتطوّر بسرعة فائقة لدرجةٍ تحقق فيها أسوأ الاستراتيجيات ربحاً.