Seni tanımıyorum sen de beni tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim ki ben bugün asla mümkün olduğunu düşünmediğim şeyler yaptım çünkü bunu yapabileceğimi karıma ve kendime kanıtlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أعرفك ولا تعرفني لكنني أقول لك أن اليوم فعلت أشياء كنت أظنها مستحيلة لأنني احتجت أن أثبت لزوجتي ولنفسي أنني قادر |
Seni tanımıyorum sen de beni tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim ki ben bugün asla mümkün olduğunu düşünmediğim şeyler yaptım çünkü bunu yapabileceğimi karıma ve kendime kanıtlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أعرفك ولا تعرفني لكنني أقول لك أن اليوم فعلت أشياء كنت أظنها مستحيلة لأنني احتجت أن أثبت لزوجتي ولنفسي أنني قادر |
Hayır, ara vermeni söylüyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أقول لك أن تأخذ بعض الوقت |
Hayır, ara vermeni söylüyorum. Eğer yapmazsan, o zaman uzaklaştırırım seni. | Open Subtitles | لا، أنا أقول لك أن تأخذ بعض الوقت. |
Sana, annemin hiçbir zaman benim yanımda olmadığını ve babamın her zaman olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أقول لك أن أمي لم تتواجد بقربي أبداً وكان أبي بقربي دائماً |
Hizmetime ihtiyaç duyacak kadar endişelendin ve şimdi sana endişelerinin haklı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | كنت قلقاً بما يكفي للجوء لخدماتي أقول لك أن مخاوفك مبررة |
Pekala, sana kesin olarak buna son vermeni söylüyorum! | Open Subtitles | -حسناً , تحت أي أيّ شروط، أقول لك... أن تنهي ذلك! |
Şanslısınız, çünkü size bu motorların büyük sorunları olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | هذا محظوظ للغاية, لانني أقول لك أن تلك المحركات لديها مشاكل عميقة |
Krallığın altı milyon borcu olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أقول لك أن التاج في دين بستة ملايين |
Ve ben de, ikisinin de hapis olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | و انا أقول لك أن كلاهما سجن |