Ve yaptığım iki şey var: Bir galeriye gittiğimde, her şeyden önce, oldukça hızlı hareket eder, her şeye bakarım ve bir şekilde beni yavaşlatanları kafamda işaretlerim. | TED | وهناك شيئان أقوم بفعلهما عندما أذهب لمعرض أول شيء أقوم بفعله هو المشي بسرعة والنظر إلى كل شي وأقوم بتحديد الأشياء التي تدعوني للتمهل لسبب أو لآخر |
Bu işten ve yaptığım şeyden uzak iki boktan gün. | Open Subtitles | يومان فقط أبتعد عن العمل وعن ما أقوم بفعله |
- Altından kaçmaz. - Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | لن يذهب بك بعيدا أعرف ما أقوم بفعله |
Her zaman kurbanımın ne yaptığımı bilmesinin... yararlı olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | الآن، دائما أجد انه من المفيد ...أن أخبر ضحاياى تفاصيل ما أقوم بفعله |
Bunu yapıyorum çünkü ikimiz bu konuda benim daha iyi olduğumuza karar verdik. | Open Subtitles | أقوم بفعله لأننا أتفقنا أنني أفضل بفعله. |
Ne yapıyorum ben? Neler oluyor? | Open Subtitles | ماذا نفـعـ ما الذي أقوم بفعله هنا ؟ |
Şunu bilmeni isterim ki, yapmam gereken ne varsa yapacağım! | Open Subtitles | أريد أن أعلم ما على فعله .. لكي أقوم بفعله |
İnsanlara yardım etmek için hukuk okumayı seçtim ama şu an tek yaptığım şey büyük şirketlerin küçük şirketleri mahvetmesine yardım etmek. | Open Subtitles | حسناً ، لقد دخلت مجال القانون لإستغلاله في مساعدة الناس و أنا الذي أقوم بفعله فقط مساعدة الشركات الكبيرة لسحق الشركات الصغيرة |
Çünkü her yaptığım tahmin edilebilirdi ve herkes beni tanıdığını düşünüyordu. | Open Subtitles | لأن كأن كل شيء أقوم بفعله يكن متوقعاً و كوني ذلك الشخص حيث الجميع يعتقد بإنهم يعرفونني |
Diğerlerine ne söyleyeceğin hakkında bir fikrim yok ama sen yaptığım her şeyi sorguluyorsun sanki. | Open Subtitles | لا فكرة لدي عما ستخبرين به الآخرين لكن يبدو أن لديكِ القدرة على الحكم على كل ما أقوم بفعله |
Dinle işyerinde ne yaptığım seni ilgilendirmez tamammı? | Open Subtitles | اسمعي, ما أقوم بفعله في مكان عملي ليس من شأنك , اتفقنا ؟ |
Hayatta yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | يا إلهي كان ذلك أصعب شئ أقوم بفعله في حياتي |
İnsanları yakmanın ya da öldürmenin yaptığım iş değil aslında olduğum kişi yansıttığını bilmiyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن يعلم أن الحرق وقتل الناس هو ما أكون, وليس ما أقوم بفعله |
Gerçekte söylüyor oldukları şey, "Zararsız, tehdit teşkil etmeyen ve sıkıcı biri olmaya razı oldum çünkü devletin ne yaptığımı bilmesinden gerçekten korkmuyorum." | TED | ما يقولونه بالفعل هو، "وافقت أن أجعل من نفسي شخصاً غير مؤذٍ وغير مهدِّدٍ وغير ممتعٍ لدرجة أنني في الحقيقة لا أخاف من جعل الحكومة تعلم ما أقوم بفعله." |
Ne yaptığımı pek bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف حقاً ما أقوم بفعله |
- Ne yaptığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين مالذي أقوم بفعله |
Ne yaptığımı öğrendi. | Open Subtitles | لقد اكتشف ما كُنت أقوم بفعله |
Ben burada ne yapıyorum? | Open Subtitles | ماذا نفـعـ ما الذي أقوم بفعله هنا ؟ |
Ben böyle yapıyorum, değil mi? | Open Subtitles | هذا ما أقوم بفعله , أليس كذلك ؟ |
Ben öyle yapıyorum. | Open Subtitles | ذلك الذي أقوم بفعله |
sadece hastanenin dışında bulunduğuma inanamıyorum ve yapmam gereken ilk şey açık faturalar. | Open Subtitles | لا أصدق , أني قد خرجت للتو من المستشفى و أول شئ أقوم بفعله هو فتح أظرف الفواتير |
Ama ne yapmam gerekiyorsa, nasıl yapmam gerekiyorsa, çocuğum için yapmayacağım şey yoktur. | Open Subtitles | لكن أيّا كان ما عليّ أن أقوم به , و بأيّة طريقة أقوم بها لا يوجد شيء لن أقوم بفعله لأجل أبنائي |