| Savaşarak yolumuzu açacak kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لنقاتل بحريّة |
| Hayır, Büyülüler'e kafa tutacak kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | لا ، نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية للغدر بالمسحورات |
| Birlikte, sanırım bu kötü dünyaya kafa tutacak kadar güçlüyüz. | Open Subtitles | معاً ، حسب ما اعتقد، نحن أقوياء بما فيه الكفاية لمواجهة هذا العالم اللئيم |
| - Bununla başa çıkacak kadar güçlüyüz. | Open Subtitles | - بأنّنا أقوياء بما فيه الكفاية للإعتناء به. |
| Ve biz olmadan yeterince güçlü değildir. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية إضافة إلى ذالك. |
| Ve biz yeterince güçlü değiliz, henüz değil. | Open Subtitles | ونحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية |
| Ama sonra köylerini yakıp, onları kendi topraklarından kovacak kadar güçlü hâle gelmişiz ve onlara "çiçek hastalığıyla size iyi şanslar" demişiz. | Open Subtitles | حتى ما كنا أقوياء بما فيه الكفاية حرقنا قراهم وطردناهم من ارضهم الحقيقية وبعد ذلك قلنا لهم "حظاً أوفر في مرض الجدري" |
| Sadece yeteri kadar güçlü olmalıyız. | Open Subtitles | علينا فقط أن نكون أقوياء بما فيه الكفاية |
| Gul'dan'i yenebilecek kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لهزيمة Gul'dan. |
| Gul'dan alt edebilecek kadar güçlü değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا أقوياء بما فيه الكفاية لهزيمة Gul'dan. |
| yeterince güçlü değildim. | Open Subtitles | لم أكن أقوياء بما فيه الكفاية. |