Yapmaya karar verdikleri şey, mümkün olduğunca çok yataklı uzmanlaşmış tedavi merkezleri inşa ederek ilk önce hastalığın yayılmasını yavaşlatmak ve böylece hastalığın başkalarına bulaşmasını önlemekti. | TED | ما قرروا فعله هو أولًا محاولة إبطاء هذا الوياء بتركيب أكبر عدد ممكن من الأسرّة في مراكز المعالجة المتخصصة بحيث يمنعون المرض من الإنتشار من المصابين. |
Evet... onu geciktirmek için mümkün olduğunca çok Amazon'a ihtiyacım var. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً نعم أريد أكبر عدد ممكن من فتيات الأمازون لكي نعطلها |
Asıl stratejik amaçları Atlantik'te, olabildiğince çok sayıda gemi batırmak olmalıydı. | Open Subtitles | ...الأستراتيجيه الرئيسيه لعملها كانت أن تقوم بأغراق أكبر عدد ممكن... مـن السفن فـى المحيـط الأطلنـطـى |
Birliğin tek amacı olabildiğince çok sayıda İngiliz askerini yerinde tutmak ve Avrupa'nın güney kanadını emniyete almaktı. | Open Subtitles | ...لقد كانت مهمة الفيلق الأفريقى الألمانى "جنرال"سيجفريدويستفال الـفـيـلـق الأفـريـقـى هى توريط أكبر عدد ممكن من "القوات الأنجليزيه بالقتال فى "أفريقيا |
Aslında benim konum, mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşırsam işe yarar. | TED | في الواقع، تنجح مؤامرتي فقط إذا شاركتها مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Alabildiğinizi alın..kalabildiğiniz kadar kalın | Open Subtitles | إجمعوا أكبر عدد ممكن و ضيعوا أكثر وقت ممكن |
Haberi yayıp olabildiğince tanığı kullanabilmek için mi? | Open Subtitles | لنشر الخبر وأنخراط أكبر عدد ممكن من المشاهدين؟ |
mümkün olduğunca çok kişiyi beraberinde götürmek istemiştir. | Open Subtitles | و ربما كان يحاول ان يتخلص من أكبر عدد ممكن من الناس معه |
Bu yüzden yarın adaylığını açıklar açıklamaz Moira mümkün olduğunca çok kamera önüne geçmeni istiyorum. | Open Subtitles | فأريدك أن تقفي أمام أكبر عدد ممكن من الكاميرات. |
Ağaçlardan 4 yıl önce, hükümet bizden mümkün olduğunca çok gerillaya ulaşmak için bir iletişim stratejisi geliştirmemizi istedi. | TED | قبل الأشجار بأربع سنوات، قامت الحكومة بالتواصل معنا لمساعدتهم في وضع استراتيجية اتصال لإخراج أكبر عدد ممكن من المغاوير من الغابة. |
Bu yüzden geçen altı yıl boyunca mümkün olduğunca çok insanın bu tür teknolojileri ve bunların olası sonuçlarını anlayabilmesini kişisel misyonum haline getirdim. | TED | وعليه، منذ السنوات الست الماضية، أصبحت مهمتي الشخصية هي التأكد من تعريف أكبر عدد ممكن من الناس بهذا النوع من التقنيات ومجالات تطبيقها. |
Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. | TED | وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة |
Bu şirketlerin gizliliğimizi korumak için çok az sebebi var, çünkü iş modelleri bizim her şeyi mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmamıza dayalı. | TED | فهذه الشركات لديها حافز صغير جداً لتساعد على حماية خصوصيتنا لأن نماذج عملها تعتمد على مشاركتنا لكل شيء مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص. |
Alabildiğinizi alın | Open Subtitles | إجمعوا أكبر عدد ممكن |
Haberi yayıp olabildiğince tanığı kullanabilmek için mi? | Open Subtitles | لننشر الكلمة , ونُشرك أكبر عدد ممكن من العيون . |