Bu oyunun içinde büyük güçlerin olduğunu tahminimizden daha büyük işlerin döndüğünü söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ هناك قوّات أكبر في اللعبة، الذي هو أكثر خطراً ممّا نُدرك. |
Eğer I.Q. testlerine bakarsak belli noktalarda kazancın daha büyük olduğunu görürüz. | TED | إذا نظرتم إلى إختبار الذكاء، ستجدون أن ما تم إكتسابه كان أكبر في مجالات معينة. |
daha büyük olduğunda ise, hâlâ 90 kg ağırlığa sahipse esasen kendini büyük, kabarık bir oyuncak ayıya çevirmiş olacak. | TED | عندما ينمو لحجم أكبر في حين ما زال يزن 200 باوند، فقد حوّل نفسه فعلياً إلى دب عملاق. |
Hizmetin daha büyük değişiklikler geçirebilmesi için bunun temeline daha derin inmemiz lazım. | TED | وينبغي علينا أن ننظر بتعمق أكبر في بعض أساسيات ما تفعله الخدمة لإحداث التحولات الكبيرة. |
Bazen değişmek ve yaşlanmak için herşeyimi vermek istiyorum. | Open Subtitles | أحياناً أفكر أنني لأضحي بأي شيئ لأتغير و أكبر في العمر كبقية الناس |
Devlet hastanesinde daha uzun sıralar ve daha kötü bir sağlık hizmeti var. | Open Subtitles | سجلات أكبر في المستشفيات العامة القريبة و أقل جودة في العناية الطبية |
yaşlanıyorum galiba. Annemin yaptığı şeyleri yapıyorum. | Open Subtitles | لا بد أنني أكبر في السن فأنا أفعل كل الأشياء التي تفعلها امي |
Ay başında daha büyük, ay sonuna doğru daha küçük paketler. San Fransico Giants beyzbol takımı da ilginç birşey yaptı. | TED | عبوات أكبر في بداية الشهر، وأصغر في نهاية الشهر و المثير أيضاً، كان عمالقة سان فرانسيسكو |
Her zaman birinci sınıftaki tuvaletlerin daha büyük olduğunu sanmıştım çünkü insanlar daha şişmandır. | Open Subtitles | اعتقدت دائماً أنها ستكون أكبر في الدرجة الأولى لأن الناس في الدرجة الأولى أسمن |
Sonraki sene kazanamazsak daha büyük bir hayal kırıklığı olacaktı. | Open Subtitles | ستكون الخيبة أكبر في العام المقبل إن لم نفز |
Dünyada endişelenecek daha büyük problemler var. | Open Subtitles | فهنالك مشاكل أكبر في العالم لنقلق بشأنها |
Bu galakside daha büyük bir tehlike olduğu için bunu bilmeye hakkınız olduğunu düşündü. | Open Subtitles | فعلت هذا لأنه ثمة خطر أكبر في المجرة.. اعتقدت أنكم تستحقون أن تعرفوا بأمره |
Sanırım, çocuklarımızın dışarıda daha büyük bir dünya olduğunu, o dünyanın bir parçası olduklarını, ve o dünyanın bizim bir parçamız olduğunu bilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | لا مزيد من التعليم المنزلي؟ حسناً، أعتقد أن أطفالنا بحاجة إلى معرفة أن هناك عالم أكبر في الخارج |
Dünyanın, babalarımızın kurduğu planlarda, sandığımızdan daha büyük bir rol oynadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن الأرض قد تلعب دورا أكبر في خطط آبائنا أكثر مما ندرك |
Bu yüzden bunun altında daha büyük bir şey olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب نَعتقدُ هناك شيء أكبر في اللعب هنا. |
Ayriyeten daha iyi restoranlara rezervasyon yaptırırlar, uçaklarda daha büyük koltukları alırlar. | Open Subtitles | وهم أيضا يحصلون على حجوزات مطاعم أفضل مقاعد أكبر في الطائرة |
Taşınabilir bir kısa dalga vericisi ayarlayalım. Bunu sahada daha büyük bir şey üzerinde denemem gerek. | Open Subtitles | فلنصنع جهازاً محمولاً لبث الموجات القصيرة يجب أن أختبر الإشارة على شيء أكبر في الميدان |
Daha iyi aletler, daha büyük bir pay, ne isterse teklif etmeye başladım. | Open Subtitles | الآن إعتقدت أنّه تلقى عرضاً أفضل. لذا بدأتُ بتقديم مُعدّات أفضل، مكانة أكبر في العمل، أياً كان ما يُريده. |
Yaşasın! Yeni güzel topum! Katalogda daha büyük görünüyordu değil mi? | Open Subtitles | كرتي الجديدة الكبيرة، ألا تبدو أكبر في الكتالوج؟ |
Kadınlar politikada daha büyük farklar yaratmazlar mı? | Open Subtitles | أليست النساء بقادرات على إحداث فارق أكبر في عالم السياسة |
Bana gelmesini beklerken yaşlanmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لاأريدُ أن أكبر في السنّ بينما أنتظرُ زوجي ليأتي لي. |
Jill, sizler aynı yaşta kalmanıza rağmen sence neden ben yaşlanıyorum? | Open Subtitles | جيل ، لماذا باعتقادك أنني أكبر في السن لكن أنتم يا رفاق تبقون في نفس العمر ؟ |