Dişlerim bana yolculuktan daha pahalıya patladı. | Open Subtitles | تلك الأسنانِ كلّفتْ أكثرَ مِنْ السفرةِ الكاملةِ. |
Benden daha şaşırmış gibisiniz. | Open Subtitles | تَبْدو مُفاجئَ أكثرَ مِنْ أَنِّي أعْمَلُ. |
Onun isteklerini yerine getirmekten daha iyi bir şey düşünemem efendim, | Open Subtitles | أنا لا أوَدُّ شيئاً أكثرَ مِنْ أن أُلبّيَ كُلّ أمنية لها، أيها السيد، |
Adrian Monk'dan iki ayda, ...akademide iki yılda öğrendiğimden daha fazla şey öğrendim. | Open Subtitles | تَعلّمتُ أكثرَ مِنْ راهب أدريان في يومين مِنْ أَنِّي عَمِلتُ في السنتانِ بأنّني كُنْتُ في الأكاديميةِ. |
Bugüne kadar gördüğüm herkesten daha çılgınsın. | Open Subtitles | أنت تَعَجُّب أكثرَ مِنْ أي واحد أنا أَبَداً معروفُ. |
Boncuk dükkanındaki Bay Sherrod bana daha çok izin verecek. | Open Subtitles | السّيد في مخزنِ الخرزةَ أعطِني وقتَ أكثرَ مِنْ. |
Sen benim komşularımdan daha insansın, özellikle o 304 numaradaki heriften... | Open Subtitles | بحق الجحيم، أنت إنسانَ أكثرَ مِنْ أغلب جيراني، خصوصاً ذلك الرجلِ في 304 |
ve ben şarkı söylemekden daha fazla bir şey istemezdim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ لا شيءَ أكثرَ مِنْ لِكي يَكُونَ بجعَ aca. |
Çok fena üzülüyorsun, benim ateşli vücudumu yeniden üstünde hissetmekten daha iyi bir şey yok-- Her şey yolunda mı Lizzy? | Open Subtitles | أنت تَآْذي بشكل سيئ جداً، وأنا أَعْرفُ هناك لا شيء أنت توَدُّ أكثرَ مِنْ لإحْساْس جسمِي الحارِ |
Telefon icat edilmeyinceye kadar o odadaki kimsenin size verdiğimden daha fazla sorumluluğa ihtiyacı yok. | Open Subtitles | لا إذا أصبح الهاتف غيرُ مُختَرَعٍ لا أحد في تلك الغرفةِ يحتاجُ سلطةً أكثرَ مِنْ التي أَعطيتها لهم |
Burada paylaştığımızdan çok daha fazlasını yaptın ve ben de yapacağım. | Open Subtitles | لقد فعلت أكثرَ مِنْ المشاركة هنا وسَأعْمَلُ المزيدُ، أيضاً |
Vespasian'ın pisuvarlarından daha çok sik gördüm! | Open Subtitles | شفت ازبارَ أكثرَ مِنْ مبولةِ فسبزيان |
Saçından daha fazla kaybettiklerini düşün, vato. | Open Subtitles | أعتقد أنك فَقدتَ أكثرَ مِنْ شَعرِكَ |
Kız rugby takım kaptanı olup da spora düşkün birinden daha eğlenceli ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما يَكُونُ مرحَ أكثرَ مِنْ a قائد ركبي بناتِ قومياتِ؟ |
Duke'den daha fazla terbiyesiz fıkra biliyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ نكات بذيئةَ أكثرَ مِنْ الدوقِ. |
Biliyorsun, bu insan aklının alabileceğinden daha fazla... | Open Subtitles | تَعْرفُ؟ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أكثرَ مِنْ العقلِ الإنسانيِ... |
Benim ilk arabamdan daha pahalı. | Open Subtitles | كلّفَ مالَ أكثرَ مِنْ سيارتِي الأولى. |
Yeter artık. daha fazla iğrenç çiftliğinden bahsetmeyeceksin. | Open Subtitles | لا قصصَ أكثرَ مِنْ المزرعةِ المُظلمةِ. |
Orayı rehberlerin çoğundan daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ أكثرَ مِنْ أغلب الأدلاءِ. |
Yüzbaşılıktan daha ileriye gidemeyebilirim. | Open Subtitles | قَدْ لا أكُون أيّ شئَ أكثرَ مِنْ نقيب |