Ayrıca şehirlerimizi daha güvenli, hoşgorülü ve yaşanabilir yapmalıyız. | TED | علينا أن نجعل مدننا أكثر أمنًا وأكثر شمولية وملاءمة للعيش للجميع. |
Bu durum bizi uzun dönemde daha güvenli hale getirmeyecek. | TED | لن يجعلنا هذا أكثر أمنًا على المدى الطويل. |
Ve yafta çoğu zaman bağımlılar için diğer bağımlılarla bağlantıyı daha güvenli kılar | TED | وتجعل الوصمة أحيانًا الأمر أكثر أمنًا للمدمنين للتواصل مع مدمنين آخرين. |
Dar sokakların daha güvenli olduğunu biliyoruz. | TED | لقد عرفنا أن الشوارع الضيقة أكثر أمنًا. |
Şu kum tepesine tırmanmak yaklaşık 10 dakika sürdü, ki bu niçin daha güvenli bir yere taşınmak zorunda kaldıklarını açıkca gösteriyor. | TED | لقد استغرق منا 10 دقائق لصعود قمة هذا الكثيب وهذا يوضح السبب الذي من أجله انتقلوا إلى مكان أكثر أمنًا |
Poker maçını kaybederse bir FBI tuzağı, kızgın bir mafya babasından daha güvenli olur. | Open Subtitles | إذا خسر لعبة البوكر، سيكون أكثر أمنًا المخاطرة بالوقوع في فخ المباحث الفدرالية من غضب زعيم العصابة |
Mühürlü olmazsak daha güvenli olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون الأمر أكثر أمنًا لو أنّنا لسنا مرتبطين. |
Gülümse John. Bu gece dünyayı biraz daha güvenli bir yer haline getirdik. | Open Subtitles | لقد جعلنا العالم مكانًا أكثر أمنًا قليلًا لتونا |
Başvurumu reddedeceksiniz, sonra evlerinize gidip dünyayı daha güvenli hale getirdiğiniz için kutlamanızı yapacaksınız. | Open Subtitles | ستقومون برفض إطلاق سراحي، وستعودون لمنازلِكم لتهنئة أنفسكم لجعل العالم مكاناً أكثر أمنًا. |
Bu şehrin yaşamak için daha güvenli bir yer olması adına hepimiz yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتعاون لنجعل هذه المدينة مكانًا أكثر أمنًا للعيش |
Yaşadığımız dünyaya katkısı olan ülkeleri kastediyoruz, dünyayı daha güvenli ya da daha zengin ya da daha adil bir yer yapan ülkeleri. | TED | نقصد بذلك الدولة التي تساهم بطريقة ما في عالمنا الذي نعيش فيه، الدول التي تجعل العالم أكثر أمنًا أو أفضل أو أغنى أو أكثر عدلًا. |
Şimdi, 1929 İflası'nı anlatırken, genellikle takip edilen formül şu -- bir şok meydana geldi ve bu bir uyarı işaretine neden oldu ve bu da daha güvenli bir yere doğru bir sıçrayış yarattı. | TED | الآن، عندما نخبر قصة الانهيار عام 1929، فعادة ما يتبعها هذه الصيغة - كان هناك صدمه أطلقت نداء يقظة ونتج عنها التقدم إلى مكان أكثر أمنًا. |
daha güvenli bir yol. | TED | يسلك طريقًا أكثر أمنًا. |
Dünyayı daha güvenli bir yer yapmak. | Open Subtitles | جعل العالم أكثر أمنًا |
Dünyayı daha güvenli bir yer yapmayı. | Open Subtitles | لجعل العالم أكثر أمنًا |
Çok yakında sokaklardan daha güvenli bir yer olacak. | Open Subtitles | أكثر أمنًا من الشوارع قريبًا. |
Dışarısı buradan daha güvenli olana kadar. | Open Subtitles | لسنا أكثر أمنًا هنا عن الخارج |
Böylesi daha güvenli, inan bana. | Open Subtitles | الأمر أكثر أمنًا هكذا، صدقيني |
Dünyayı daha güvenli bir yer haline getirir. | Open Subtitles | تجعل العالم مكان أكثر أمنًا |
Siteyi başka bir yere daha güvenli bir yere taşımalı ve çevrimiçi ve çevrimdışı cüzdanları kurmalı. | Open Subtitles | الذي يستطيع ترحيل الموقع إلى موقع آخر أكثر أمنًا وإنشاء نظام من المحافظ الساخنة والباردة *المحافظ الإلكترونية الباردة تكون غير متصلة بالإنترنت عكس الساخنة* |