Senden daha zeki olduğumu son kez kanıtlama fırsatını nasıl geri çevirirdim? | Open Subtitles | . . كيف يمكنني تفويت فرصتي الأخيره لاثبات إنني أكثر ذكاء منك |
Senden daha zeki olduğumu son kez kanıtlama fırsatını nasıl geri çevirirdim? | Open Subtitles | . . كيف يمكنني تفويت فرصتي الأخيره لاثبات إنني أكثر ذكاء منك |
İnsanlar ne alemde? Bir şempanzeden daha zeki olduğunuzu düşünüyorsunuz değil mi? | TED | ماذا عن البشر؟ تعتقد أنك أكثر ذكاء من شمبانزي؟ |
Mimarlar daha çevreci, daha akıllı ve daha rahat binaları yapmayı zaten biliyorlar. | TED | يعرف المهندسون مسبقا كيف يبنون بنايات صديقة للبيئة أكثر ذكاء وأسهل في الاستخدام. |
Buradaki tek yarım akıllı kişi o. Anlayacağın senden daha akıllı. | Open Subtitles | أنه هو الوحيد هنا اللذي يمتلك دماغاً أكثر ذكاء مما كنت ستكون يوماً |
Üç boyutlu televizyon sayesinde kendinden geçtiğinde... daha akıllı olmak için senin beyin enerjini kullandım. | Open Subtitles | بينما كنت تحت التأثير المغناطيسي للتلفزيون الثلاثي الأبعاد لقد أستخدمت طاقتك العصبية لأصبح أكثر ذكاء |
Leslie Orgel hâlen harika bir moleküler biyolog. Orgel'in İkinci Yasası: Evrim, sizden daha zekidir. | TED | ولزلي أورجل لا يزال عالم البيولوجيا الجزيئية، رجل فائق الذكاء، وقانون أورجل الثاني هو: التطور أكثر ذكاء منك. |
Eğer kendinize karşı dürüst olabilirseniz, aslında o sizden bile daha zeki ve daha sadece beş yaşında. | TED | وإن كنتم صرحاء مع أنفسكم، فستقرون بأنها أكثر ذكاء منكم أيضاً، مع أنها في الخامسة من العمر. |
Bir insanın kendisini bir domuzdan daha üstün görmesi gibi, bir domuz da kendisini bir sıçandan daha zeki göremez mi? | Open Subtitles | مثل الأنسان يعتبر نفسه أكثر ذكاء من الخنزير قد يكون الخنزير نفسه أكثر ذكاء من جرذ ؟ |
Demek istediğim Goa'uld kendisini insandan daha zeki görür. | Open Subtitles | ما أقصدة أن ال جوؤولد يعتبرون أنفسهم أكثر ذكاء من البشر |
sahip olduğunuz hiç birşey sizden gelmiyor, yani kanıt açıkça diyor ki, siz daha zeki değil, sadece daha asalaksınız. | Open Subtitles | لذا بشكل واضح الدليل ليس بأنّك أكثر ذكاء ، فقط كائن طفيلي لا أكثر |
Dünyada olup biteni anlamak için diğerlerinden daha zeki olmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تكون أكثر ذكاء من الآخرين لنفهم ما يدور حولنا على أي حال |
Onun aklına ihtiyacın var çünkü senden daha zeki. | Open Subtitles | كنت في حاجة عقله لأنه كان أكثر ذكاء مما كنت. |
Bizi öldüren bu adamların bizden daha akıllı olduklarını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تضن أن الناس الذين يقتلون بسببنا أكثر ذكاء منا؟ |
Hep benden zeki olduğunu sandın ben daha akıllı, daha iyi olduğunu sandın. | Open Subtitles | كنت تعتقد دائما أنك أكثر ذكاء منى أكثر إشراقا ، أفضل مني |
Karşı karşıya olduğun kişiden daha akıllı değilsen kaybedersin. | Open Subtitles | إذا كنت لا أكثر ذكاء من الرجل أنك تتعامل مع ، تخسر. |
Her ne kadar çok akıllı olsan da çalışanlarımız senden daha akıllı. | Open Subtitles | حسنا, بالذكاء الذي أنت عليه حصلنا على عاملين لنا الذين هم أكثر ذكاء |
Ormanlardan daha düşmancıl bir yaşam ortamı bu yüzden buradaki şempanzeler daha akıllı olmak zorundalar. | Open Subtitles | انه الموطن الأكثر عدائية من الغابات وبالتالي فإن الشمبانزي هنا يجب أن تكون أكثر ذكاء. |
Aptal rolü oynadığına bakma buradaki pek çok erkekten daha zekidir. | Open Subtitles | الحقيقة هي، وأنها أكثر ذكاء من أي رجل هنا. أود أن نسمع عن صفقة الخاص بك. |
Seninle alay edip, kendini aptal gibi hissettiren... o normal çocuklardan çok daha zekisin. | Open Subtitles | أنتي أكثر ذكاء من أي شخص من هؤلاء الاولاد الذين أعتادوا أن يسخروآ منكِ ويجعلونكِ تشعرين بالغباء |
- Çünkü ben senden daha zekiyim Brian. | Open Subtitles | - لأنني كنت أكثر ذكاء من بريان. |