Sonra kocam beni daha genç biri için terkedecek ve ben ağlayıp zırlamaktan başka birşey yapmayan veletlerle başbaşa kalacağım. | Open Subtitles | ثم زوجي سيقوم بتركي لأجل فتاة أكثر شباباً مني ثم سأبقى لوحدي مع الأطفال |
Küçücük bir çabayla çok daha genç ve ateşlisini bulabilirsin. | Open Subtitles | مع القليل من الجهد، كان بمقدروك الحصول على أحد أكثر شباباً وأكثر إثارة |
Bu ülkenin daha genç ve dinamik birine ihtiyacı var! | Open Subtitles | البلاد بحاجة إلى رجل أكثر شباباً وحيوية. |
Ama o koşullanma beni uzun yıllar boyunca orada tuttu. Ta ki otuzlarımın ortasına gelip de şöyle diyene kadar: "Farkında mısın, asla daha genç olmayacağım. | TED | ولكنه ذلك النوع من التكيف ما ابقاني بالعمل بها للعديد من السنوات حتى بلغت منتصف الثلاثينات و بدأت فى التفكير و قلت لنفسى , إننى لن أصبح أكثر شباباً |
Benden çok daha genç biri, Bayan Kummer. | Open Subtitles | أنه أكثر شباباً على الأرجح مما أبدو أنا |
daha genç görünüyorlar, değil mi? | Open Subtitles | يجعلهم يبدون أكثر شباباً ، أليس كذلك ؟ |
İstediğin kadar gül, ama on dakika içinde ciltlerimiz daha genç görünecek. | Open Subtitles | اسخري قدر ما تشائين لكن خلال 10 دقائق سنحظى ببشرة أكثر شباباً من بشرتك -أجل |
- Öyleyim. Vücudumu daha genç olduğunu düşünmesi için kandırıyorum. | Open Subtitles | سأقوم بخداع جسمي ليظن بأنه أكثر شباباً |
Martin daha genç bir adam. Daha doğal bir uyum sağlar. | Open Subtitles | "مارتن" أكثر شباباً وسيكون لائقاً ومناسباً أكثر. |
- Farklı görünüyorsun, daha genç. | Open Subtitles | مختلف,أكثر شباباً |
Tatsuko, daha genç ve daha güzel olmak istemiş. | Open Subtitles | لكن (تاشيكو) أرادت أن تصبح أكثر شباباً وجمالاً |
Biliyor musun, Sal. Sesin her zamankinden daha genç geliyor. | Open Subtitles | كما تعرفين يا (سال)، يبدو من صوتك أنّك أكثر شباباً من ذي قبل |
daha genç olacağınızı sanmıştım. | Open Subtitles | لسببٍ ما حسبتكُ أكثر شباباً |
Robin'in daha genç hâlini düşünün. | Open Subtitles | تصوروا (روبن) لكن أكثر شباباً |
Senden daha genç bir kadınla. | Open Subtitles | أكثر شباباً |