Bence yaptığı en romantik şey Wimbleton'da maçın ortasında bana öpücük yollamasıydı. | Open Subtitles | هم يجعلني مذهولة أظن بأن أكثر شيء رومانسي فعله هو هذه مطابقة |
-Bu koşullar altında sanırım duyduğum en romantik şey bu. | Open Subtitles | في الظروف الحالية، ذلك أكثر شيء رومانسي سمعته |
Bu, birinin benim için yaptığı en romantik şey. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء رومانسي قام به أي أحد لأجلي |
Birinin bana yapmış olduğu en romantik şey bu. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء رومانسي سبق وصنعه لي أيّ أحدٍ على الإطلاق. |
Bu, şahit olduğum en romantik şey. | Open Subtitles | شخصياً هذا أكثر شيء رومانسي رأيته على الاطلاق |