Paketin içindeki şey uyuşturucudan çok daha değerli bir şey. | Open Subtitles | ما يُوجد بداخل ذلك الطرد هو أكثر قيمة من المُخدرات |
Ama bugün sana çok daha değerli bir şey vermek istiyorum. | Open Subtitles | لكن اليوم أود أن أعطيكِ شيئاً أكثر قيمة من ذلك |
Beni yakaladıklarında başımdaki ödülden çok daha değerli bir şeyi taşıyordum! | Open Subtitles | كُنت أنقل شيء أكثر قيمة من أي جائزة عندما أمسكوا بي! |
Başıboş bırakılmayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت أكثر قيمة من أن يهملوك. |
Başıboş bırakılmayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت أكثر قيمة من أن يهملوك. |
Van'ın söylediğini hatırla, neden senin hayatın benimkinden daha değerli olsun ki? | Open Subtitles | (تعرف ما قالته (فين حياتك ليست أكثر قيمة من حياتي |
Ama sana paradan çok daha değerli bir şey öneriyorum: | Open Subtitles | لكني أقدم لك شيء أكثر قيمة من المال: |
Bunlardan çok daha değerli bir birşey. Biliyordum. | Open Subtitles | شيئاً أكثر قيمة من تلك الأشياء |
22 dolar 89 sentten çok daha değerli bir şey. | Open Subtitles | أكثر قيمة من 22 دولار و99 سنت |
Van'ın söylediğini hatırla, neden senin hayatın benimkinden daha değerli olsun ki? | Open Subtitles | أتذكر ما قالته (فان)؟ لماذا حياتك أكثر قيمة من حياتي؟ |