"أكثر من أي شيء آخر" - Traduction Arabe en Turc

    • her şeyden çok
        
    • her şeyden daha çok
        
    • en çok
        
    • her şeyden fazla
        
    • herşeyden daha çok
        
    • her şeyden daha fazla
        
    Onlar en iyisi ve onları çok seviyorum onları her şeyden çok önemsiyorum. TED إنهم الأفضل وأنا أحبهم كثيرا. وأنا أهتم بهم أكثر من أي شيء آخر.
    Kızlarımı her şeyden çok seviyorum ve onların tekrar tekrar öldüğünü görmek zorundayım. Open Subtitles أحب بناتي أكثر من أي شيء آخر, وتوجب عليّ رؤيتهم يموتون مراراً وتكراراً.
    Araştırmalar, kahkahanın insana diğer her şeyden çok daha iyi geldiğini gösteriyor. Open Subtitles تظهر دراسة أن الضحك مفيد للعيش الرغيد أكثر من أي شيء آخر
    her şeyden daha çok sevdiği bir şeyle, takasa ihtiyacın var. Open Subtitles عليك أن تقايضه مع الشيء الذي يحبه أكثر من أي شيء آخر
    Misyonu, onlara en çok ihtiyacı olan insanlar için doktor yetiştirmek: Bir milyardan fazla hayatında hiç doktor görmemiş, uydurulmuş her türlü açlık sınırının altında yaşayan ve ölen insanlar için. TED مهمتها تدريب أطباء للناس الذين يحتاجونهم أكثر من أي شيء آخر: الأكثر من مليار الذين لم يروا طبيباً من قبل، الناس التي تعيش و تموت تحت كل خطوط الفقر التي وجدت.
    Mahkumlar her şeyden fazla neden nefret ederler biliyor musun, Burke? Open Subtitles أتعرف ما الذي يكرهه السجناء أكثر من أي شيء آخر ؟
    Orada olmak istedim, herşeyden daha çok. Open Subtitles أردت أن أكون هناك أكثر من أي شيء آخر في العالم
    Özür diliyorum, fakat başka her şeyden çok, efendim, elinizi sıkmak istiyorum. Open Subtitles أنا أعتذر لكن أكثر من أي شيء آخر أود مصافحة يدك أنت الأفضل
    Barbara Jean'i her şeyden çok severdi. Open Subtitles أحبت دائماً باربرا جان أكثر من أي شيء آخر.
    İnsanların bana doktor demelerini her şeyden çok istiyorum. Open Subtitles أريد الناس أن تدعوني طبيبة أكثر من أي شيء آخر
    Dünyadaki her şeyden çok sevdiğin erkek. Open Subtitles أي رجل الذي تَحبُّ أكثر من أي شيء آخر في العالمِ.
    Ama bu, her şeyden çok, sosyal eksikliklerle ilgili. Open Subtitles ولكن هذا لم يؤثر سوي علي علاقاتي الإجتماعية أكثر من أي شيء آخر
    Futbolu her şeyden çok önemsedim. Open Subtitles أهتمامي الأول لكرة القدم أكثر من أي شيء آخر.
    her şeyden çok düşündükleri tek şey imajlarıdır. Open Subtitles كل ما يهتممن به هو صورتهن الاجتماعية أكثر من أي شيء آخر
    Ama şimdi Leonard var olmadığını kanıtlayınca dünyadaki her şeyden çok istiyorum. Open Subtitles لكن الآن بعد أن جعله لينورد غير موجود أريده أكثر من أي شيء آخر في العالم
    Neredeyse 30 yıllık obeziteyle savaş mücadelemde ve sağlıklı hayat tarzı oluşturmaya çalışmam sırasında her şeyden çok canımı sıkan en çok rahatsız eden şey sağlıklı bir hayata sahip olmaya ne kadar karşı olduklarıydı. Open Subtitles أعتقد ان الشيء الذي يحبطني أكثر من أي شيء آخر في تقريبا حملاتي ذات 30 سنة ضد البدانة ومحاولة الحصول على نمط حياة صحي
    Bu aileyi dünyadaki her şeyden daha çok düşündüğümü biliyorsunuz. Open Subtitles أنت تعلم أنني أهتم بشأن العائلة أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم
    Mükemmel anne olamayabilirim, ama kızımı bu dünyada her şeyden daha çok seviyorum. Open Subtitles ربما انا لست بتلك الأم الكاملة، ولكني أحبها أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم.
    O esnemeyi her şeyden daha çok severdi. Open Subtitles أنها أحبت أن تعطيه أكثر من أي شيء آخر
    en çok bu sebepten onlardan nefret ediyorum. Open Subtitles لذلك أصبحت ضد هؤلاء الرجال أكثر من أي شيء آخر.
    Ama en çok, Yol Savaşçısını hatırlıyorum. Open Subtitles ولكن أكثر من أي شيء آخر أستطيع تذكّر محارب الطريق
    her şeyden fazla, seni sevmiştim, bana herkes gibi ihanet ettin. Open Subtitles لقد أحببتك أكثر من أي شيء آخر وقمت بخيانتي مثل الآخرين
    Seni dünyadaki herşeyden daha çok seviyorum... Open Subtitles أحبك أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم...
    Müzik hayatınızı değiştirebilir, hem de her şeyden daha fazla. TED الموسيقى يمكن أن تغير حياتك أكثر من أي شيء آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus