30 milyon yılda bir gökada diskinin en yoğun kesiminden geçeriz. | Open Subtitles | كل 30 مليون عام، نمرّ خلال أكثف جزء من القرص المجريّ. |
Vücut sudan daha yoğun. En azından yüzde 95'i kendiliğinden batacaktır. | TED | الجسد أكثف من المياه. ٩٥٪ منه يكون، على الأقل، تحت الماء طبيعياً. |
Şu anda gökada diskinin en yoğun kesiminde bulunuyoruz. Bir sonraki kitlesel yok oluş insanoğlunu da kapsayabilir. | Open Subtitles | نحن في أكثف جزء من القرص المجريّ الآن، وربما يشملنا الانقراض الكبير القادم. |
Söylemeyi unutmuşum, ayrıca evrendeki en yoğun maddelerdendir. | Open Subtitles | ويلاه، نسيت إخبارك بأنه أيضًا أكثف معادن الكون. |
Aslında geçmişte madencilikle elde ettiğimiz altın miktarı, altın sudan 20 kat daha yoğun olduğu için çok fazla bir miktara denk gelse de, sadece 3 olimpik havuzuna sığar. | TED | في الحقيقة، كل ما جمعناه من ذهب عبر التاريخ يمكن وضعه في ثلاثة مسابح من المعيار الأولومبي ، ومع ذلك فإن هذا يمثل كتلة كبيرة لأن الذهب أكثف من الماء بعشرين مرة. |
Ama bizimkinden dört kat daha yoğun. | Open Subtitles | و لكنه أكثف بأربع مرات |