Ama beraber geçirdiğiniz zamanda daha çok odaklanmalısın. | Open Subtitles | لكن الوَقت الذي تُمضيهِ معَهُ يجبُ أن يكونَ أكثَرَ تَركيزاً |
McManus o Nazi piçinden bizden daha çok nefret ediyor. | Open Subtitles | يَكرهُ ماكمانوس ذلكَ النازي الحَقير أكثَرَ مِنا |
Tutuklandıkları zamandan çok daha tehlikeli olan bu adamlar artık çıkıyorlar... | Open Subtitles | أولئِكَ الرِجال السيئون الذينَ أصبَحوا أكثَرَ خَطَراً مِما كانوا عليهِ عِندما دَخَلوا، سيَخرجون |
Belki bu sekilde kendimi, baskalarindan daha çok affedebilirim. | Open Subtitles | رُبما حينَها يُمكنني أن أتَعَلَّمَ المُسامَحَة مُسامَحَةَ نَفسي أكثَرَ مِن أي شَخص |
Sokaklarda beraber çalıştığımız zamanlara dair senin en çok neyini hatırlıyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أتَعرِفُ ما أذكُرُهُ أكثَرَ شيء عَنك عِندَما كُنا نَعمَل في الشوارِع مَعاً؟ |
Shirley, 1800'lerden beri eyalette idam edilecek ilk kadın olacak, yani her zamankinden daha çok ağzımıza sıçılacak. | Open Subtitles | شيرلي هيَ أوَّل امرأَة تُعدَم في الوِلايَة مُنذُ العام 1800 و شيءٍ مِن هذا لِذا سنَتَلَقى نَقداً أكثَرَ مِنَ المُعتاد |
Özgür olmaktan daha çok neyi özledim, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتَعرِفُ ما أفتَقِد أكثَرَ شيء حولَ كَوني حُراً؟ |
Yani, tecritte çürümesini senden daha çok istediğim birisi yok, ama düşündüm de seni tekrar Em City'ye göndereceğim. | Open Subtitles | أعني، ليسَ هُناكَ مَن أُريدهُ أن يتعفَّن في الانفرادي أكثَرَ مِنك لكني أظُن |
Eğer kafama cop gelmemiş olsaydı... bunu romantikten çok politik bulurdum. | Open Subtitles | لَو لَم يكُن رَأسي مُتورماً الآن... لظَننتُ أن هذا مُجرَّد سياسَة أكثَرَ مِن كَونِهِ رومانسياً |
Sen en çok neyi özledin Bob? | Open Subtitles | ما الذي تَفتَقِدُه أكثَرَ شيء يا بوب؟ |
Bundan daha çok üzüleceksiniz efendim. | Open Subtitles | ستَكونُ أكثَرَ مِن آسِف، سيدي |
- Bizden daha çok satan kim var? | Open Subtitles | مَن يَبيعُ أكثَرَ مِنّا؟ |