Bunu söylemekten nefret ediyorum ama hepimiz onun ölmüş olacağını düşünüyorduk. | Open Subtitles | أكره قولها ، لكن كلنا ظننا أنه سيكون ميتًا الآن |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama her geçen gün tuhaflıkta sınıf atlıyor. | Open Subtitles | أكره قولها. لكن أظنه إنتقل من مختلف إلى غريب بطريقة لاتخفى على أحد |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama hepimiz öyle olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أكره قولها لكم لكننا نعرف أنها رديئة |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama boş vermek zorunda olabiliriz. | Open Subtitles | أكره قولها لكن قد نضطر لتأجيله |
Görüyorsunuz ya, Bay Brady, kurbanın yüzü... Ah... Böyle pat diye söylemekten nefret ederim, fakat yüzü yoktu. | Open Subtitles | كما تعلم , وجه الضحية أكره قولها مباشرةً هكذا لكن لم يكن لديه وجه |
Bunu söylemekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره قولها |