Burada düşüncelerini söylemesi için Şerif Axel Palmer ile birlikteyim. | Open Subtitles | أنا هنا مع المأمور, أكسيل بالمر لنرى ما قوله بخصوص ذلك |
- Axel'in buraya geldiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفي اذا أكسيل كان يأتي الى هنا؟ |
O sensin, Şerif Axel. | Open Subtitles | انت من فعل ذلك أيها المأمور, أكسيل |
Yeni elemanın adı Axel. Tam bir katil. | Open Subtitles | يوجد هذا الفتى الجديد "أكسيل" و هو متوحش |
Axel bu kilisede el bombasının mandalını bırakmayacağını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | أكسيل" كلانا نعرف أنك لن" تدع القنبلة تنفجر بهذه الكنسيه |
Koku duyusu, şifresi en zor kırılan duyu olmuştur. Richard Axel ve Linda Buck'a kokunun işleyişine ilişkin çalışmalar için verilen Nobel Ödülü henüz 2004'te sahibini bulabilmiştir. | TED | الآن، كان الشم أصعب الحواس فهما، ومنحت جائزة نوبل ل"ريتشارد أكسيل" و "ليندا باك" منحت فقط في عام 2004 لاكتشافهم كيفية عمل حاسة الشم. |
Adım Axel Blackmar, Balıkçılık ve Avcılık Reyonunda çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمي هو (أكسيل بلاكمار)، وأعمل لدي مؤسسة الأسماك |
Larry, yarın Axel'a prova için bir randevu ayarlamak zorundayız. | Open Subtitles | بالتأكيد... (لاري)، يجب أن نحدد ميعاداً لـ(أكسيل) غداً لصنع بذلة |
Millie, yeğenim Axel ile tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | (ميلي)! (ميلي)، أريدك أن تقابلي ابن أخي (أكسيل) |
Hadi, buraya otur, benim yanıma, Axel. | Open Subtitles | -آسفة تعال، اجلس هنا بالقرب منـّي يا (أكسيل) |
Tatlım, neden öbür odaya gidip, Axel için diğer düğün kıyafetini giyip gelmiyorsun? O da görsün. | Open Subtitles | عزيزتي، لمَ لا تذهبي إلى الغرفة الأخرى وترتدي فستان الزواج الآخر لـ (أكسيل)؟ |
Biliyor musun, Axel, o benim küçük Polonyalı çöreğim ve o çok hassas bütün Doğu Avrupalı insanlar gibi. | Open Subtitles | أتعلم يا (أكسيل)، هذه هي صغيرتي البولندية الجميلة وهي حسـّاسة جداً مثل أهالي أوروبا الشرقية |
Axel, hatırla, benim babam 1914'te Arizona'nın ilk Cadillac acenteliğini almıştı! | Open Subtitles | لا أريد بيع سيارات (أكسيل) هل تعلم أن أبي امتلك أول توكيل لبيع سيارات الـ (كاديلاك) في (أريزونا) عام 1914 |
Hemen geleceğim. Axel, seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هلا انتظرتي قليلاً، سأكون معكِ فوراً، (أكسيل)، هل أستطيع التحدث معك؟ |
Axel, neden onlara şu Eskimo filmi rüyasını anlatmıyorsun? Neden sen anlatmıyorsun, Paul? | Open Subtitles | (أكسيل)، لمَ لا تخبرهم بحلم الرجل الإسكيمو؟ |
Axel, eşyalarını toplamanı istiyorum, gidiyoruz. | Open Subtitles | (أكسيل)، لمَ لا توضب أغراضك ونرحل من هنا؟ |
Ah, eğer beni vurmayacaksan, yatağa oturabilirsin, Axel. | Open Subtitles | إن لم تكن ستقتلني، فاجلس على السرير يا (أكسيل) |
Axel, seninle mutlaka konuşmam gerek. - Selam, Millie. | Open Subtitles | -أكسيل)، (أكسيل)، يجب أن أتحدث إليك ضروري) |
Axel'ın bana ısmarladığı 21. doğumgünü yemeğimi anlatmış mıydım sana? | Open Subtitles | هل أخبرتك عن الوقت عندما دعاني (أكسيل) على عشاء عيد ميلادي الـ21 ؟ |
Axel, düşündüğün gibi biri değil, Sarah. | Open Subtitles | أكسيل ليس كما يبدو لك |
Ve Marie Maxine, Carole, Axelle, Catherine. | Open Subtitles | وهذه (ماري) (ماكسين)، (كارول) (أكسيل)، (كاثرين) |