"أكن أكذب" - Traduction Arabe en Turc

• yalan söylemiyordum
• Yalan söylemedim
• söylediklerim yalan değildi
• söylerken

yalan söylemiyordum. Adam bana benzininin bittiği o geceyi anlattı
لم أكن أكذب,آدم أخبرني عن الليلة الذي نفد فيها الغاز منه

Bütün insan duygularının kötü olmadığını söylerken yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب حين قلتُ أنّه ليست كلّ المشاعرِ الإنسانيّة سيّئة.

60- 40? Kayıtlarının peşinde olduğumu söylerken yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب عندما قلتُ أنّي أسعى خلف سجلاّتكِ.

Ama mesele şu, orada Yalan söylemedim.
ولكن الأمر هو أنني لم أكن أكذب هناك

Bilmeni istiyorum ki... ilk öpüşmemizde sana söylediklerim yalan değildi.
أريدكِ أن تعرفي أنّي لمْ أكن أكذب... عندما أخبرتُك عن أوّل مرّة تبادلنا فيها القبلات؟

Yani, ondan hoşlanmadığımı söylerken yalan atmıyordum.
لذا ، عندما قلت أننى لم أحبها لم أكن أكذب

Ölmekten korktuğumu söylemiştim. yalan söylemiyordum da.
،أخبرتك بأنني أخاف الموت ولم أكن أكذب أيضاً

Önceki gün seni görmeye geldiğimde yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب عندما جئت إليكِ فى ذلك اليوم

Dinlenmen gerektiğini söylerken yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب عندما قلت إنك تحتاج الراحة بهدوء

Yalnızca senetleri istiyoruz derken yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب عندما قلت أننا أردنا سنداتك المالية و حسب،

Seni bekleyebilirim dediğimde yalan söylemiyordum.
لم أكن أكذب حينما قلت لك أنني أستطيع انتظارك

Bakın, aynen size anlattığım gibi. yalan söylemiyordum.
أترى، كما أخبرتك أنا لم أكن أكذب

O D'Haran'a yalan söylemiyordum.
أنا لم أكن أكذب على أولائك الدهاريون.

yalan söylemiyordum. Biz nişan yapacaktık.
لم أكن أكذب كنا على وشك الخطوبة

Ama madalya hakkında yalan söylemiyordum.
-لكنّي لم أكن أكذب حيال الميدالية، إنها ملكي

Saçma geleceğini biliyorum ama yalan söylemiyordum.
أعلم كم يبدو هذا جنونياً لك، ولكنني... لم أكن أكذب عليك.

-Ama madalya hakkında Yalan söylemedim o madalya benim.
-لكنّي لم أكن أكذب حيال الميدالية، إنها ملكي

Ben sana Yalan söylemedim.
لم أكن أكذب عليك.

Önceki söylediklerim yalan değildi.
انظري، لم أكن أكذب سابقًا.

Gordon'la ilgili söylediklerim yalan değildi.
لم أكن أكذب من قبل حول (غوردون)

Bir makine yapabileceğimi söylerken size doğruyu söylüyordum.
عندما أخبرتك بإمكانية صنع الآلة لم أكن أكذب