İki yıl önce bana evlilik teklif ettiğinde, hazır değildim. | Open Subtitles | وعندما تقدمت ليّ منذ سنتين، أنا فقط لم أكن مستعدة |
İkinci sınıftan biriyle ciddi bir ilişkiye gerçekten hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة لعلاقة جادة مع طالب سنة ثانية. |
Her şeyin birden bitmesine hazır değildim. | TED | ولم أكن مستعدة لاعتبر ان تلك هي النهاية، |
Saat geç olmuştu. Müşteri beklemiyordum. | Open Subtitles | كان الوقت متأخراً ولم أكن مستعدة لقدوم زبون |
Sana söylemeye hazır değilim ve sonra da tutuklandın. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة لأخبرُك، وأنت حينها كنت بالحبس |
Sanırım o acıyı tekrar yaşamaya hazır değildim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم أكن مستعدة لعَيْش لحظات الألم تلك |
Ve özür dilerim. Bundan önce hazır değildim. | Open Subtitles | الأمر فقط ، كما تعلم لم أكن مستعدة قبل الآن |
- Bunu bilmiyordum. - Çünkü hayır dedim. O zamanlar hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم ذلك وهذا سبب رفضي, لم أكن مستعدة وقتها |
Fakat gerçek şu ki, bebek sahibi olmaya hazır değildim. | Open Subtitles | ،لكن الحقيقة هي أنني لم أكن مستعدة لإنجاب طفل |
Aslında bunu sana uzun zamandır söylemek istiyordum ama sanırım hazır değildim. | Open Subtitles | في الواقع, لقد أردت أن اقول لك شيء منذ مدة طويلة لكن أعتقد انني لم أكن مستعدة |
Biriyle çıktığımı öğrenmesine daha hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة لها أن تعرف أني أواعد شخصا. |
Bunların hiçbiriyle uğraşmaya hazır değildim ama birden başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة للتعامل مع أيّ من هذا باستثناء فجأة لم يكن لديّ خيار |
15 yaşında başınıza böyle bir şey gelmesinin nasıl bir şey olduğunu anlayabilecekler varmı bilmiyorum ama ben anne olmaya hazır değildim. | Open Subtitles | لا أدري إن كان أحدكم يتذكر كيف كنتم في الخامسة عشرة، لكن أنا لم أكن مستعدة للأمومة |
Koltuğun arkasına gidip baktığımda, o zengin ve güçlü kocamın kafasının, benim minik kızımın eteğinin altında kaybolduğunu görmeye hazır değildim. | Open Subtitles | ..وعندما نظرت خلف الأريكة لم أكن.. مستعدة لأري زوجي القوي الغني |
Pes etmeye hazır değildim ama başka bir plan yapmak için zamana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة للإستسلام ولكني أحتاج للوقت لإستحضار خطة أخرى |
Gitmeye hazırdı ama ben elveda etmeye hazır değildim. | Open Subtitles | كان جاهزا للموت لكنني لم أكن مستعدة لتوديعه |
Okula başlama zamanın geldiğinde seni göndermeye hazır değildim. | Open Subtitles | عندما حان الوقت لك لتذهب للمدرسة، لم أكن مستعدة لأتركك تذهب |
Kocam beni terk ettiğinde buna hazır değildim. | Open Subtitles | عندما تركني زوجي لم أكن مستعدة |
Bugün Paul'u görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لم أكن مستعدة لكي أرى (بول) هذا اليوم |
Henüz onu görmeye hazır değilim. | Open Subtitles | فلم أكن مستعدة لرؤيته الآن |
hazır değildim. O da hazır değildi. | Open Subtitles | أن ام أكن مستعدة ,عكسه هو |