O bastonu sana kimin gösterdiğini unutma. Bunu yapmak zorunda değildim. | Open Subtitles | لا تنسى ، إننى من أريتك العصا لم أكن مضطراً لذلك |
Eskiden o tuvaleti kullanmak zorunda değildim ama şimdi kullanamıyorum. Endişelenmeye başladım. Hadi, Albie, yarım saat oldu. | Open Subtitles | لم أكن مضطراً الى دخول الحمام، ولكن بما أنني لا أستطيع الآن بدأت شعر بالتقلقل هيا ألبي، انقضت نصف ساعة |
Buraya gelmek zorunda değildim. | Open Subtitles | لم أكن مضطراً لأتي إلي هنا |
Zorunda kalmadığım sürece seni öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقتلك .مالم أكن مضطراً إلى ذلك |
Zorunda kalmadığım sürece seni öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقتلك مالم أكن مضطراً إلى ذلك. |
Keşke gitmek zorunda olmasaydım. Gerçekten istemiyorum. Ama gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | صدقاني أتمنى لو لم أكن مضطراً إلى الرحيل لكن للأسف علي ذلك |
İşe gitmek zorunda olmasaydım sana sarılıp yatardım. İç çamaşırına bayıldım. | Open Subtitles | إذا لم أكن مضطراً للعمل، لا عانقتك، أحببت الملابس الداخلية! |