"أكُونَ" - Traduction Arabe en Turc

• olmalıyım
• kalmak
• olabilirim
• olmayacağım
• olmayı
• olamam
• olmamı
• olamayacağım
• olmaya
• olmalıydım
• kalmam
• olmaktan
• olmazdım

Tek başıma olmalıyım, çünkü kuşlar yumurtlamaya başladı.
ويَجِبُ أَنْ أكُونَ عليّ راحتي الآن هذه الطيور راقدة

Bu gece yalnız olmak ve yabancı kalmak... için bütün nedenlere sahiptim.
هناك كُلّ سبب بإِنَّني يَجِبُ أَنْ أكُونَ بمفردى اللّيلة كونى غريب هنا

Kurban ya da gönüllü olabilirim. Ben gönüllü olmayı seçiyorum.
أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ ضحيّة أَو يُمكنُ أَنْ أكُونَ متطوّعة

Çünkü hep senin yanında olmayacağım, o yüzden düşünmeye başlasan iyi olur.
لأن لَنْ أكُونَ حول لتَأييدك، لذا أنت من الأفضل أن إبدأْ بالإعتِقاد.

Bir insanın içine girmiş olamam. Ben tavşanları çalışmıştım!
أنا لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ داخل رجل.انا دَرستُ الأرانبَ

-Benim bir Thunderbird olmamı istemiyorsun anlıyorum.
أنت لا تُريدُني ان أكُونَ من صقور الجو أنت لا تُريدُني أَنْ أعْمَلُ أيّ شئُ

Affedersiniz ama daha fazla kibar olamayacağım.
أَنا آسفُ أنا لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ لائق بسيدةَ أكثرَ حول هذا.

12:00' ye çeyrek kala evde olmalıyım, biliyorsun.
أنتم تَعْرفُون بأنّني يَجِبُ أَنْ أكُونَ بالبيت قبل الثانية عشر بربع ساعة

Onun için yaptığım seçimlerde çok dikkatli olmalıyım.
أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ واضحَ جداً على الإختياراتِ أَجْعلُ لَهُ.

Ne zaman yalnız kalmak, dans etmek istesem buraya gelirim.
أَجيءُ دائماً هنا عندما أُريدُ الرَقْص، عندما أُريدُ لِكي أكُونَ لوحدي.

Bu gece yalnız kalmak istemiyorum.
أنا لا أظن أنه يَجِبُ أَنْ أكُونَ وحيداً اللّيلة

Belki telefon memuresi olabilirim.
لَرُبَّمَا أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ عاملة تليفون

Birleşik Devletleri Başkanı bile olabilirim!"
أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ رئيس الولايات المتحدة الأمريكية

Çünkü bir daha havlarsa, geri geleceğim ve iyi bir ruh halinde olmayacağım.
لأن إذا نبحُ مرة ثانيةً، سَأكُونُ هنا، نعم، وأنا لَنْ أكُونَ في المزاجِ الجيّد جداً.

Tek kaybeden ben olmayacağım.
لَنْ أكُونَ الخاسر الوحيد في هناك. أَنا خارج، أيضاً.

Özgür ve kendim gibi olmayı o kadar çok kez istemişimdir ki!
في أغلب الأحيان أردتُ ان أكُونَ نفسي وحرَّ

Pekala. Ama sıcak olmayı reddediyorum.
حَسَناً، لَكنِّي أَرْفضُ لِكي أكُونَ دافئَ.

Şimdi kimsenin babası olamam.
أنا لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ أبَّ أي شخصِ الآن.

Hayır. Sadece olmadığım kişi olmamı istiyor.
لا، هو فقط يريدنى ان أكُونَ شخص ما وانا لَيسَ ذلك.

Ne baban, ne de senin için, asla yeterince zengin olamayacağım.
لَيسَ لأَبّيِكَ، لَيسَ لَك لَنْ أكُونَ غنيَا بمافيه الكفاية

Üzerinde saatlerce düşünüp sonuçlarını tarttıktan sonra neşeli olmaya karar verdim.
بعد عِدّة ساعات مِنْ التشاورِ ويَزنُ النتائجَ، قرّرتُ لِكي أكُونَ لعوبَ.

Baba, ben daha anlayışlı olmalıydım.
أوه، أَبّ، لا، أنا كَانَ يجبُ أَنْ أكُونَ أكثر حسّاسية.

Yalnız kalmam gereken anlardan biri.
عندما أنا مِنْ الضروري أَنْ أكُونَ لوحده.

Lyme hastalığının ilk başladığı bu yerde olmaktan çok memnunum.
أَنا مسرورُه لِكي أكُونَ هنا في مسقطِ رأس مرضِ لايم.

Eğer o olmasaydı, şu anda bulunduğum yerde olmazdım
إنْ لمْ يكن لَهُ، أنا لَنْ أكُونَ حيث أَنا الآن.