Ev aletlerine albümünü koymasının tek nedeni kimsenin bu berbat albümü almayacak olmasıydı. | Open Subtitles | السبب الوحي لوضعه تلك الأغاني في الأجهزة أنه لن يشتري أحد ألبومه الرديء |
Yeni albümü henüz listelere girmedi ve şarkısı 124.ncü sıradan yukarı çıkamadı! | Open Subtitles | ألبومه الجديد, لم يدخل قياسات الرسم البياني وأغانيه انخفضت على ما لا يقل عن 124 موقع |
Müziğin dünyayı birleştirecek falan gücünden o kadar etkilenmiş ki kendi havalı Noel albümünü çıkarmak istiyor. | Open Subtitles | تأثر جداً بقوة الموسيقى ليوحّد العالم، أو شيئاً ما والآن يريد أن يصدر ألبومه الرائع لعيد الميلاد |
Kendi albüm şirketi var ve bana albüm yapmak istiyor. | Open Subtitles | لديه تسجيل جديد ويريد مني أن أكون على غلاف ألبومه |
Televizyonda yeni albümünün ve her şeyinin çok sattığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون في التلفاز أن ألبومه الجديد ،يحقق مبيعات قياسيه وكذلك كل منتجاته |
Sonra tek bildiğimiz, şarkılardan birini yeni albümünde denemiş. | Open Subtitles | الشئ الاخر الذي نعلمه انه وضع احد هذه الاشرطة في ألبومه الجديد. |
Kısa süre sonra, ayrıldı, beraber yazdığımız son üç şarkıyıda yanında götürdü onlarıda albümüne koydu ve onlarda albümün sekiz milyon satmasını sağladı. | Open Subtitles | ثم رحل، آخذاً آخر ثلاث أغنيات كتبناها معاً، واضعاً إياها في ألبومه المنفرد، الذي حقق مبيعات تقدر بثمانية مليون نسخة |
İlk albümü yeni bir çığır açtı, ancak bu yeni? | Open Subtitles | أحدَثَ ألبومه الأول ضجة كبيرة, أما هذا الألبوم الجديد؟ |
Gelecek albümü hazırlık aşamasındaydı, o günlerde de kasetler vardı. | Open Subtitles | .. حسنا ، ألبومه التالي كان . و في تلك الأيام كان لدينا كاسيت |
Bazı incelemelere göre şarkı sözlerinin sözlerin yaşlıları aşağıladığı hakkında suçlamalar alan yeni albümü hakkında konuşacağız. | Open Subtitles | هو سيتكلّم معنا حول ألبومه الجديد، الذي وحّل في الخلاف تعلّق بالقصائد الغنائية تلك بعض وجهة النظر كتصرّف إلى المسنين. |
Snoop Doggy Dogg bu şarkıyı ilk albümü "Doggystyle"da "Lodi Dodi" adıyla tekrar yorumladı. | TED | يضع سنوب دوجي دوج هذه الأغنية في ألبومه الأول "دوجي ستايل" ويطلق عليها "لودي دودي" |
Profesör Fukanō en sevdiği albümü alır ve koyar. | TED | يسترخي البروفيسور ويشغل ألبومه المفضل، |
Kalplerin Kralı albümünü aldığımızda gülmekten yarılmıştık çünkü sen albümün adı Osurukların Kralı gibi olmuş demiştin. | Open Subtitles | إشترينا ألبومه "ملك القلوب" و ضحكنا لأنك قلتي أنه بدا كـ "ملك الغازات" |
Ben buradayım, Rodriguez'in Cold Fact albümünü satışa sunuyorum. | Open Subtitles | ومعي هذه هنا ، أقدمها لرودريقز بسبب مبيعات ألبومه " الحقيقة الباردة" |
Bak şimdi, kendi albümünü yapmak için burada olduğunu söyleyecek. | Open Subtitles | يقول أنه خارج لتسجيل ألبومه |
St. Lunatics'le olan ilk albümünü hiç dinledin mi? | Open Subtitles | هل حصل وسمعت ألبومه الأول مع فرقة (إس تي لاناتيكس)؟ |
Kızıyla albüm kapağında oynaması için birkaç manken işe alıyor... | Open Subtitles | يقوم بإحضار أحد عارضي الأزياء ليلعب مع إبنته في غلاف ألبومه |
Ölüyken sattığı albüm sayısı yaşarken sattığının on katıydı. | Open Subtitles | باع الملايين من ألبومه بعد موته |
Sanırım bu yeni albümünün kapağı değil. | Open Subtitles | أظن أن هذا ليس غلاف ألبومه القادم |
Gelecek albümünde bir şarkı hazırlamamı isteyebilir.. | Open Subtitles | من الممكن أن يجعلني أقدم أغنية في ألبومه القادم. |