İki hafta sonra döndüğümde Onunla tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ألتقي به عندما أعود بعد إسبوعين. |
Lütfen çağırın. Onunla tanışmak isterim. | Open Subtitles | أرجوك قم بذلك أتوق أن ألتقي به |
Yani onunla buluşup, hava raporunu ilettiğimde. | Open Subtitles | (اوشانزي) يفعل ذلك ، عندما ألتقي به ، و أعطيه تقرير الطقس. |
Onunla buluşmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن ألتقي به |
"Herhangi bir dar yolu döndüm, tesadüfen onunla karşılaşdım". | Open Subtitles | "ألتقي به مصادفةً في أي طريق أسلكه" |
Daha tanışmadan önce o bebeği sevmiştim. | Open Subtitles | كنت واقع في حب هذا الطفل حتى قبل أن ألتقي به |
Hiç tanışmadığım birisi ortaya çıkıyor ve bize para saçıyor, nedenini merak edersiniz. | Open Subtitles | شخص ما لم ألتقي به يظهر ويرمي المال علينا يجب أن تتسائل عن السبب |
Onunla tanışmak isterim. | Open Subtitles | أريد أن ألتقي به. |
Onunla tanışmak istiyordum. | Open Subtitles | لقد أردت أن ألتقي به. |
Onunla tanışmak için can atıyorum. | Open Subtitles | أود أن ألتقي به. |
Bay O'Shaughnessy veriyor. Yani onunla buluşup, hava raporunu ilettiğimde. | Open Subtitles | السيد (اوشانزي) يفعل ذلك عندما ألتقي به ، و أعطيه تقرير الطقس |
Böylece Downton'da onunla buluşup konuşabiliriz. | Open Subtitles | كي ألتقي به وأنا في (داونتن) سندعوه للقدوم |
"Herhangi bir dar yolu döndüm, tesadüfen onunla karşılaşdım". | Open Subtitles | "ألتقي به مصادفةً في أي طريق أسلكه" |
Hee Won'la tanışmadan önce de şarkı söylüyordum. | Open Subtitles | غنيت سابقا ،، قبل أن ألتقي به. |
Hiç tanışmadığım birisi ortaya çıkıyor ve bize para saçıyor, nedenini merak edersiniz. | Open Subtitles | شخص ما لم ألتقي به يظهر ويرمي المال علينا يجب أن تتسائل عن السبب |