Bana karşılık veriyorsun, geç geliyorsun, telefon edenleri başından kovuyorsun herkesle oyunlar oynuyorsun... | Open Subtitles | و لتكافئني, تأتي متأخراً ولا ترد على المكالمات تجعل الموظفين يلعبون ألعاباً سخيفه |
İnsanlara oyunlar oynatarak, kazanma şansını artırmak adına kimin daha fazla veya daha az hile yaptığını görmeye çalıştık. | TED | كان لدينا أشخاص يلعبون ألعاباً لنرى من هو الأكثر أو الأقل عرضة للغش لزيادة فرصهم في الفوز بالجائزة. |
Büyü ve sihir oyuncak değildir, beni anlıyor musun Christina? | Open Subtitles | إنّ التعاويذ و السِّحر ليسوا ألعاباً كريستينا، أتفهمين ما أقوله؟ |
Onlara sahte oyuncak veriyorum. Modifiyeden sonra da sevk ediyorum. | Open Subtitles | أؤمنّ لهم ألعاباً وآلات تحميص مزيّفة، أىّ شىء يقومون ببعض التّعديلات وأقوم بشحنها |
En son karşılaşmamızdan bu yana Zaman Efendi'lerinden yeni oyuncaklar aldığı aşikâr. | Open Subtitles | جلياً أنه استلم ألعاباً جديدة من أصدقائه سادة الزمن منذ مواجهتنا الأخيرة |
Ama onlar sizin çocuklarınıza bakacak, hatta onlara oyuncaklar alacaktır. | Open Subtitles | لكنهما سيجالسان أطفالكما و يعطونهم ألعاباً في بعض الأوقات |
Önceden onaylamadığım oyunları oynamıyoruz, sen de biliyorsun. Değil mi? Haydi uykuya. | Open Subtitles | أنت تعلم أننا لا نلعب ألعاباً لا أقوم بالمُوافقة عليها أولاً، صحيح؟ |
Dudaklarım mühürlüydü ama zihnimde ve bedenimde havai fişekler patlıyordu. | Open Subtitles | قد تكون شفتاي مغلقتان إلا أن عقلي و جسدي كانا يطلقان ألعاباً نارية |
ama çocuklar büyürler.. ve oynayacak yeni oyunlar bulurlar.. | Open Subtitles | لكن عندما يكبر الأطفال يجدون ألعاباً جديدة |
Evet, Noel Baba'mız var. Onunla oyunlar oynarız, çok eğlenceli olur. | Open Subtitles | سيكون هناك سانتا و سوف نلعب معها ألعاباً مسلية |
Hey, buradaki her hamile hemşire için pahalı hediyeler alıp aptalca oyunlar oynadım. | Open Subtitles | غبيّة ألعاباً ولعبت باهضة, هدايا إشتريت المكان هذا في ممرضة لكل |
Ama bizim oyunlar oynayıp, hikayeler anlatmalı ve çay partisi yapmalıyız. | Open Subtitles | ولكنّ يفترض أن نلعب ألعاباً ونروي قصصاً ونقيم حفلة شاي |
Kampüste yasak oyunlar oynarsınız demek? | Open Subtitles | تلعبون ألعاباً غير قانونية في الحرم؟ |
Ve "Annenin karnı ne kadar büyük?" gibi oyunlar da oynayabiliriz. Nasıl yani? | Open Subtitles | و يمكننا أن نقيم ألعاباً مثل "ما حجم بطن أمي"؟ |
Pekâlâ, ben ofisimde uslu çocuklara oyuncak yapıyor olacağım. | Open Subtitles | حسناً إذاً سأكون في مكتبي أصنع ألعاباً للأطفال المؤدبين |
Evdeyken Ali'me de böyle oyuncak yontardım. | Open Subtitles | عندما كنت في البيت ، أنحت من الخشب ألعاباً لعلي |
Meslektaşlarım Adam Pack ve Fabienne Delfour ile 4 yıl boyunca sahada, yunuslar bizi izlerken, bu klavyeyi kullanarak birbirimizden oyuncak isteme çalışması yaptık. | TED | أمضيت أربع سنواتٍ مع زميليَّ آدم باك وفابيان ديلفور نعمل سوياً في الميدان مستخدمين لوحة المفاتيح هذه فنستعملها معاً لنطلب ألعاباً في حين تراقب الدلافين، |
Onlar benim şahsi yadigârlarım, üstlerine bahis oynanacak oyuncaklar değil. | Open Subtitles | إنهم أشيائي التذكارية الخاصة وليست ألعاباً لتتراهنوا عليها |
Çocuklarımıza neden lüks oyuncaklar alıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشترين لأطفالنا ألعاباً باهظة التكلفة؟ |
Diğer çocuklarla oynayamadığında oyuncaklar daha eğlenceli. | Open Subtitles | ممتعٌ أن تملك ألعاباً عندما لا تستطيع أن تلعب مع أطفالاً آخرين |
Yeniden akıl oyunları denersen işkencem sanal olmayacaktır. | Open Subtitles | جرب معي ألعاباً ذهنية أخرى ولن يكون تعذيبي لك افتراضياً |
Yani bizimle inek oyunları oynayıp şüpheli uzun duşlar almayı mı diyorsun? | Open Subtitles | أتقصد بأن تلعب ألعاباً خاصةً بالمعقدين معنا وأن تقضي وقتاً طويلاً وأنت تستحم بشكل يثير الشك |
Artık bayramda havai fişek de istemem. Diwali Bayramında eğlenmem. | Open Subtitles | لن أطلب ألعاباً نارية لن احتفل بديوالي |