Muhteşem kutlamalar yapıldı. İnsanlar dans ettiler ve oyunlar oynadılar. | Open Subtitles | وقد كان هناك إحتفالٌ عظيم، النّاس رقصوا، ولعبوا ألعابًا. |
Gerçekten hamileysen, oyunlar oynayamazsın. | Open Subtitles | لو كنت حاملًا حقًا، عندها لا يمكنك أن تلعبي ألعابًا. |
Bu psikopat hasta oyunlar oynuyor. - Sizden gelmenizi isteyemem. | Open Subtitles | هذا المختلّ يخوض ألعابًا مقيتة، فلا يصحّ أن أطلب منكما المجيء. |
oyunlar oynuyorum, sudokuyu seviyorum | TED | ألعب ألعابًا مثل السودكو. |
Sayende hayatımı inandırıcı oyunlar yapma çabasıyla arka planda heba ettiğimin farkına vardım. | Open Subtitles | -يسرّني أنّي أفدتُكَ جعلتني أدرك بأنّي قضيتُ كلّ عمري في الهامش لاعبًا ألعابًا خياليّة، والآن... |
Bizimle oyunlar oynadı. | Open Subtitles | -لقد لعب ألعابًا معنا |