Ama sonra kamyonetteki kırmızı noktaları gördü içine bir his doğdu ve görevi iptal etti. | Open Subtitles | رأى تلك النقاط الحمراء على الصندوق... وكان لديه شعور لذا فإنّه ألغَ المُهمّة. |
Bak, burada ne oldugunu bilmiyorum ama birinin Bay Dodgson'un arabasini bir ayligina iptal ettigini biliyorum. | Open Subtitles | -اسمع، لا أعرف ما يجري هنا بالضبط ، لكنّي أعرف أنّ شخصاً ما ألغَ سيّارة السيّد (دودجسون) للشهر الماضي. |
Hardison'un uçuşu iptal ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننتُ أنّ (هارديسون) ألغَ إقلاعها |