Adını temize çıkarmak için her şeyi anlattığı bir kitap yazdı. | Open Subtitles | أنت ألفت كتاباً لتبرئة أسمه. |
Evet, Bayan Drummond, Howard Ennis'i yakaladıktan sonra onun hakkında bir kitap yazdı. | Open Subtitles | أجل ، السيدة (دروموند) ألفت كتاباً عن (هوارد اينيس) بعد أن ألقت القبض عليه |
Onun hakkında bir kitap yazdım ve bunu çizdim. Ruby bana çok şey öğretti. | TED | ثم ألفت كتاباً حولها ووضعت رسومات فيه والأشياء التي علمتني إياها روبي كانت على هذا الشكل. |
Söyledim ya "Soyu Tükenen Sibirya Kaplanı" adında bir kitap yazdım. | Open Subtitles | أخبرتك من قبل ألفت كتاباً إسمه" النمر السيبيرى المنقرض"ِ |
Doğru ama sonra bununla ilgili bir kitap yazdın. | Open Subtitles | أجل، ولكنكِ ألفت كتاباً حول هذا بعدها. |
Sen yalanlarla dolu bir kitap yazdın. | Open Subtitles | أنت ألفت كتاباً من الأكاذيب |
- Kitap mı yazmış? - Evet. | Open Subtitles | - لقد ألفت كتاباً |
Sonra bir kitap yazdım. | TED | وبعد ذلك ألفت كتاباً. |
Baker hakkında bir kitap yazdım. Onunla ve kızıyla birlikte takıldık. | Open Subtitles | (ألفت كتاباً عن (بايكر قضيت وقتاً معه هو و ابنته |
bir kitap yazdım. | Open Subtitles | لقد ألفت كتاباً. |