Bir sürü insanla. Garsonlar, taksiciler. | Open Subtitles | أوه ألكثير من الأشخاص موظّفو إنتظارِ، سوّاق سيارات أجرة |
Teşekkürler, baba, ama o da, sizden bu bir sürü alır. | Open Subtitles | شكراً، أبي، لكنها حصلت على ألكثير من هذا منك أيظاً |
Sadece yeşil sürü getirmek | Open Subtitles | فقط أحظروا ألكثير من أموالكم ألخضراء |
Ve işte bu yüzden, bayanlar ve baylar, temamız, azdan daha çok insan için daha çok varetmek. | TED | لذلك سيداتي سادتي هذا هو المحور ، الحصول على ألكثير من القليل للاكثريه. |
Seni seviyorum, seni uzun zamandan beri tanıyorum. Sen hayatında çok şey gördün. | Open Subtitles | أنا أحبك , ولقد عرفتك منذ وقتطويل وقد رأيت من حياتك ألكثير |
Bu akşam tanışacağın insanlarda da çok para var. | Open Subtitles | ألناس ألذين ستقابلهم ألليلة لديهم ألكثير منها |
Evet, bir sürü tiftik ve asfalt. | Open Subtitles | أجل ألكثير من الوبر وألأسفلت لكن |
Bir sürü. | Open Subtitles | ألكثير |
Adını duymadığım ve tedavisini bulamadığım çok fazla hastalık yoktur, Majesteleri. | Open Subtitles | ليس هناك ألكثير من الأمراض التي لم أصادفها و أعالجها بنجاح سيدي |
Gerçekten çok iyi satıyordu, ama sonra çok fazla sipariş aldık ve... ihraç fazlası olarak tutuyoruz... depo satışı için. | Open Subtitles | كانت المبيعات جيدة جداً لكن بعدها قمنا بطلب ألكثير لقد تم نقلها |
Bunu çok sık duymuyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أسمع ذلك في ألكثير من الاحيان |
Benim için çok değerli, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنها تعني ألكثير لي,وانت تعرف هذا |
Bu çok fazla iş gerektirecek. | Open Subtitles | إنة سيأخذ ألكثير من ألعمل |
Ama bundan çok daha ötesi var. | Open Subtitles | لكن يوجد ألكثير |