"ألم كبير" - Traduction Arabe en Turc

• çok acı
• büyük acı
• büyük bir acı

Bence böylesi ikimiz için de iyi olacak. çok acı çekiyor gibi görünüyorsun.
أعتقد حقاً أن هذا من صالحنا كلنا تبدو حقاً وكأنك في ألم كبير

çok acı çekiyor. Ve uzaklara gittiği zaman o acının geçeceğini sanmıyorum.
لديها ألم كبير ولا أظنها ستتخلص منه عاجلا

Anne çok acı çekiyor. Onu bayıltamaz mısın?
أمى , إنه يعانى من ألم كبير ألا يمكنكِ منحه شيئاً ما ؟

Güzeldir ve büyük acı verme yetenekleri de vardır.
أنها جميلة وأيضاً لديها القدرة على التسبب في ألم كبير

Dickie'nin şu anda hapiste olmasına sebep olan olaydan bahsedeceğim ve ki olay bana büyük acı ve üzüntü vermiştir.
" سأتحدث فقط عن حادثة " ديكي التي أوقعته حالياً وهو أن سبب لي ألم كبير

Burada hepimiz için büyük bir acı var, değil mi?
هناك ألم كبير فى كل هذا لنا كلنا أليس كذلك؟

Tanrım! Ama bu büyük bir acı içinde olmamı gerektirmiyor!
يا إلهي، على الرغم من ذلك لم أعني أني لست في ألم كبير

biliyorum sen beni terkederken görüyorsun ama annen ve ben ayrıldığımızda, çok acı içindeydim.
أعلم، أنك تعتقدين أنّني تركتكِ. ولكنعندماأنفصناأنا وأمكِ، كنتُ في ألم كبير.

çok acı çekiyordu, ızdırap, Fakat yazmaya devam etti.
وهو كان يعاني من ألم كبير وغم، لكنه واصل كتابة الكتاب.

Hücre yapın bozulacak, ve çok acı hissedeceksin.
تركيب خلاياك سيتحطم وهذا يصاحبه ألم كبير

O kadar çok acı çekerler ki her şeye saldırırlar.
في ألم كبير أكثر مما يمكنهم تحمله

çok acı çekiyorlar.
إنهم في ألم كبير.

çok acı çekiyordu.
لقد كانت تعاني من ألم كبير.

çok acı içinde olduğunu biliyorum.
أعلم أنك تُعاني من ألم كبير

büyük acı kaynağı o. Çok kötü olmuş.
.هذا ألم كبير .هذا فظيع

büyük acı.
ألم كبير

İnsanların gerçekte kim olduğumu herkesin düşündüğü muhteşem, liseli popüler çocuk olmadığımı görmesinden korkuyordum. Gülümsememin ardında mücadele ettiğimi, parıldamamın altında karanlık olduğunu ve büyük kişiliğimin altında çok daha büyük bir acı sakladığımı görmelerinden korkuyordum.
كنت خائفا أن يراني الناس على الحقيقة التي أنا عليها، وأنني لم أكن الشاب الأفضل ولا الأكتر شعبية في التانوية كما يعتقد الكل، لأنه وراء إبتسامتي، كان هناك صراع ووراء الضوء، كان هناك صراع، و وراء شخصيتي العظيمة يختبؤ ألم كبير.

Bakın, bunun büyük bir acı olduğunu biliyorum ama buna değer çünkü Umut bir şeyler öğrenecek.
اسمعوا, أعرف أن هذا ألم كبير و لكن هذا ذو قيمة لأن (هوب) ستحصل على تقليد