| onu görevlendirmişler ve o sadece çatısına Güneş panelleri koymuş, | TED | كانت قد ركبت للتو ألواح شمسية على سطح بيتها ولم تدرك الطلب. |
| Bunlar hücrenin Güneş panelleri, genlerinizi açıp kapayan bazı düğmeler, hücrelerin kirişleri, kaslarınızı hareket ettiren motorlar. | TED | هناك ألواح شمسية في الخلية وهناك بعض الأزرار لتشغيل الجين أو تعطيله, دعامات الخلية وهي المحركات التي تحرك عضلاتك. |
| Rüzgâr tarlaları, Güneş panelleri, doğal gaz damarları. | Open Subtitles | مزارع رياح, ألواح شمسية أنابيب غاز طبيعي |
| Yaşadığım yer olan Berkeley, Kaliforniya'da, sanki her gün yeni Güneş panelleri takılmış bir çatı, yollarda elektrikli arabalar görüyorum. | TED | وحيثُ أعيش في بيركيلي، بكاليفورنيا، يبدو أنني أرى كل يوم سطح جديد فوقه ألواح شمسية جديدة، وسيارة كهربائية في ممر المنازل. |
| Güneş panelleri kurduk. | Open Subtitles | قمنا بتركيب ألواح شمسية. |
| - Güneş panelleri içeri alındı. | Open Subtitles | - ألواح شمسية إنسحبت. |
| Güneş panelleri. | Open Subtitles | ألواح شمسية |