Ve o orospu çocuğunu terk ettiğin için seni suçlamıyorum, ama anlamadığım şu... | Open Subtitles | و لَن ألومكِ على ترككِ ذلكَ اللعين لكن ما لا أفهمُه |
Kahretsin.Bu sahtekarla aramdaki farkı bilmediğin için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألومكِ على عدم تمييز الفرق بيني و بين منتحل |
Benden uzaklaştığın için seni suçlamıyorum. Bilirsin , buraya taşınmak falan . | Open Subtitles | لا ألومكِ على ابتعادكِ عني وانتقالكِ إلى هنا |
Tüm gördüklerinden ve yaşadıklarından sonra Karanlık tarafın galip geldiğini düşündüğün için seni suçlayamam. | Open Subtitles | بعد كل ما رأيتِه وواجهتِه في حياتكِ، لا يمكنني أن ألومكِ على اعتقادكِ أن الشر انتصر. |
Kızdığın için seni suçlayamam. Kızmadım. | Open Subtitles | لا ألومكِ على استيائكِ مني |
Kızdığın için seni suçlamıyorum ama bunun şimdi bize ne faydası var? | Open Subtitles | لا ألومكِ على غضبكِ لكن كيف له بخدمتنا الآن؟ |
Kızgın olduğun için seni suçlamıyorum, fakat şimdi bunun bize ne faydası var? | Open Subtitles | لا ألومكِ على غضبكِ لكن كيف له بمساعدتنا الآن؟ |
Bırakıp gideceğin için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | .. ولا ألومكِ .. على رغبتكِ بالإبتعاد |
Endişelerin için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألومكِ على كونكِ متلهّفة |
Katherine'i savunduğun için seni suçlamıyorum. Ama... | Open Subtitles | .. لا ألومكِ على الدفاع عن (كاثرين)، ولكن |
Ve yaptığın şey için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا ألومكِ على ما فعلتِ |
Kafan karıştığı için seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا ألومكِ على كونكِ منزعجة. |