Anlamadığım şey, hep istediğin şey, ikimizin birlikte olmasıydı, ve burada şu anda Sana resmen yalvarıyorum, ve sen birden ilgilenmemeye başlıyorsun. | Open Subtitles | الذي لا أفهمه هو أن كل ما أردتيه أن نكون معاً و الآن أن واقفٌ هنا عملياً أتوسلُ أليكِ |
Sana geldi ve sen de bize bir şey demedin mi? | Open Subtitles | انها قدمت أليكِ وأنتِ لم تقولي شيئاً لنا؟ |
Al Sana dünyanın en küçük kemanıyla üzüntü şarkısı çalayım. | Open Subtitles | أليكِ اصغر كمان في العالم يعزف "قلبي ينزف لأجلكٍ " |
- Hepimiz eve gidelim. - Seninle konuşmuyordum, değil mi? | Open Subtitles | -بني ، اذهب للبيت لم أكن أتحدث أليكِ ، أليس كذالك ؟ |
Seninle az sonra konuşalım, olur mu tatlım? | Open Subtitles | عزيزتي , فقط سأتحدث أليكِ بعد برهة " حسناً , " ميلي |
Son bir yıldır Sana yolladığım çekler yüzünden neredeyse iflas ediyordum anne. | Open Subtitles | هذ ألمال قد حولتهُ أليكِ, أنهُ مكسب عام كامل تقريباً أنكِ توقعيني بالافلاس، أمي |
Eğer korkarsam Sana bakarım diye umuyordum. | Open Subtitles | كُنتُ آمل أني أستطيعُ ألنظر أليكِ أذا شعرتُ بالخوف |
Telefonun seri numarasıni direk olarak izleyip Sana ulaştik. | Open Subtitles | قمنا بتتبع الرقم التسلسلي للهاتف عوداً وصولاً أليكِ |
Sana ihtiyacımız var. Benim kesin var. | Open Subtitles | نحتاج أليكِ هنا, أنا أحتاج أليك |
Charlotte geri dön, Sana ihtiyacım var, lütfen geri dön. | Open Subtitles | شارلوت,عودى أنا بحاجة أليكِ عودى |
- Al Sana bir öneri: ne silah da olsun, ne de karavana. Problem çözülsün. - O zaman ne zevki kalır ki? | Open Subtitles | حسناً, أليكِ الفكرهـ-- لا مسدس,لا طلق ناري بشكل خاطيء,هكذا المشكلة حلت. |
Sana yakınlaşmak için biraz yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | لقد كذبت قليلا ً لكي أتقرب أليكِ |
Sana baktığımda bir melek görüyorum. Derine dokunuyorum ve tüm vücudum cayır cayır yanıyor. | Open Subtitles | أنظر أليكِ و أرى ملاكاً، ألمسجلدكِ.. |
Sana bakınca, evliliğimi hatırladım. | Open Subtitles | عندما أنظر أليكِ ... تخطر ببالي ذكريات زواجي |
Sana diyorum! | Open Subtitles | أنني أتحدث أليكِ |
Güzel. Seninle programımızı konuşmak isterim. | Open Subtitles | جيد,حسنا أود أن أتحدث أليكِ عن برنامجنا |
Ben saklanıyordum ve Seninle yakınlaşmayı göze alamadım. | Open Subtitles | كان... لقد كنت اختبئ ولك أكن حقاً أقرب أليكِ |
Seninle sonra konuşuruz, Jared. | Open Subtitles | سـأتحدث أليكِ لاحقاً,"جـاريـد". |
Elimden geldiğince çabuk Seninle ilgileneceğim. | Open Subtitles | وسوف أعود أليكِ حالما أستطيع. |
Artık Seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | وأنا ... لن اتحدث أليكِ بعد الآن |
Seninle biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | استطيع التحدث أليكِ لوهلة ؟ |