"أليَس" - Traduction Arabe en Turc

• değil

- Hayat sürprizlerle dolu, değil mi?
الحياة مليئة بالمُفاجئات، أليَس كذلك؟ نعَم.

Üst seviye liderlere verilen hatlar, değil mi?
هذه مثل مستوى كبَار الضبّاط، أليَس كذلك؟

Muhtemelen onu tanıdığından polislere bahsetmemişsindir, değil mi?
وحقيقَة أنّك تعرفُها ربّما ليسَت المعلومات التي أعطيتها لهم، أليَس كذلك؟

Hukuki bilinci ortadan kaldırmıyor ama kötü şeyler yapmaya teşvik eden bir hastalık bu, değil mi?
الإضراب لا يُزيل مفهوم القانون ولكنّه يُشجّع أو يسمَح للشخص بأن يتصرّف بشكل سيء ويبدو مُناسبًا، أليَس كذلك؟

Karım hakkında bir şeyler düşündüğün belli. değil mi?
رُغم ذلك، هُناك بعض الأشياء عنها، أليَس كذلك؟

Yeterince iyiydi, değil miydi?
كَان جَيداً بِشكِل كَافي أليَس كَذلِك؟

Umrumda değil çünkü sen de onların çarkının bir parçasının, değil mi?
ولكن حقَا لا يهمّني لأنّه... من الواضح أنّك أصبحَت جُزء من لعبتهُم، أليَس كذلك؟

Beni burada öldürtmeye kararlısın, değil mi?
أنت عزمِت على قتلي هُنا، أليَس كذلك؟

O zaten hastaydı, değil mi?
وقتها كانَت مريضَة، أليَس كذلك؟

Bütün sözleri biliyorsun, değil mi?
تعرفين كل الكلمَات، أليَس كذلك؟

Çok güzel, değil mi?
جمِيلَ، أليَس كَذلِك؟

Evlendim seninle değil mi?
لقَد تَزوجتُك أليَس كَذلِك؟

Yeni sapığım oldun, değil mi?
أنتَ مُتعقبّي، أليَس كذلك؟

- Korkunç, değil mi?
مروّعَه، أليَس كذلك؟

Evin orada değil mi?
هو مُلكك، أليَس كذلك؟

Şehir yaşamı, değil mi?
حياة المدينَة، أليَس كذلك؟

- Öylesin de, değil mi?
‫ -‬ والأن أنت غاضب، أليَس كذلك؟

Kaçıp gitmiş olamaz, değil mi?
لن تهرُب، أليَس كذلك؟

Seni buldum ama, değil mi?
وجدتُك، أليَس كذلك؟

Çok güzel değil mi?
أليَس كذلك؟ أليَس ذلك رائعًا؟