Bir arabanın önüne o şekilde atlayabilecek bir kız arkadaş. | Open Subtitles | الصديقة التي تقفز أمام سيارة على ذلك النحو |
Onu arabanın önüne atarım ya da merdivenlerden yuvarlayabilirim. | Open Subtitles | سأرميها إلى أمام سيارة ما, سأرميها من فوق درج ما |
Bu kadar yolu sırf arabanın önüne atlayabilsin diye geldi. Bunun yerine gidip okyanusa atlamış mıdır merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد قطعت كل هذه المسافة إلى الجزيرة فقط لتقفز أمام سيارة اتساءل اذا ما كانت قد قفزت في المحيط بدلا من ذلك |
İlk arabanın önüne kendini atarsın. | Open Subtitles | ستقفز أمام سيارة |
Altıncı sınıfta, Beni arabanın önünden itmişti ve araba kendine çarptı. | Open Subtitles | فى المرحلة السادسة .. دفعنى بعيدا من أمام سيارة و أصطدمت به |
Bir arabanın önüne çıktım. | Open Subtitles | فقفزت أمام سيارة |
Claudia bagajdayken hızlı bir arabanın önüne atlayarak ve bir araba hırsızıyla ölüm oyunu oynayarak Artie sadece kendi hayatını tehlikeye atmadı. | Open Subtitles | إنها مجرد قفزة أمام سيارة مسرعة و (كلوديا) محتجزة في صندوقها والمطاردة وراء لص السيارات |
Ben de mi arabanın önüne atlayayım? | Open Subtitles | هل أقفز أمام سيارة أنا أيضًا؟ |
Hızla yaklaşan bir arabanın önünden bir bebeği çekti. | Open Subtitles | سحب طفلاً من الطريق أمام سيارة مسرعة. |
Beni hızla gelen bir arabanın önünden itti. | Open Subtitles | قام بدفعي من أمام سيارة مسرعة |