"أمانع ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• için sorun
• uyar
• için sakıncası

Benim için sorun değil. Mutlu olduğumda, içimde büyük bir enerji oluyor.
لا أمانع ذلك عندما أكون سعيدة ، تكون لديّ طاقة زائدة

Ama yarın gece birbirimizi bir daha görmememizi de istersen bu konuda da benim için sorun yok.
ولكن إن أردتَ ألّا نلتقي مجدّدًا أبدًا ليلة غدٍ،فإنّي لا أمانع ذلك أيضًا

Benim için sorun değil.
فجأة, لا مزيد من الأفلام. لا أمانع ذلك.

Ama sana uyuyorsa bana da uyar.
لكن أنا لا أمانع ذلك إذا لم تمانعيه انتِ

Tamam, bana uyar. Yine de senin ölmeni gerektiren bir durum yok.
،حسنٌ، لا أمانع ذلك .لكن لا داعي للموت

Benim için sakıncası ama gerçekten hüsrana uğramış gibi mi görünüyordum?
أنا لا أمانع ذلك لكن أَحقًا تبدو على وجهي نظرة اليأس؟

Kendim için sakıncası olmazdı.
عن نفسي لن أمانع ذلك

Benim için sorun değil.
أنا لا أمانع ذلك

- Benim için sorun değil.
نعم ؟ لا أمانع ذلك

Bu durumun benim için sorun olması gerekiyor.
يجب أن أمانع ذلك.

Benim için sorun değil.
نعم ؟ لا أمانع ذلك

Benim için sorun değil.
لا أمانع ذلك

Bana uyar. Tek kelime etmem.
لا أمانع ذلك لن أتفوّه بكلمة

Bana uyar. Önceden lanetlendim.
لا أمانع ذلك لقد "فراغ" مبكراً

Tamam, bana uyar.
نعم, لا أمانع ذلك.

Tamam, bana uyar.
حسنا، لا أمانع ذلك.

Benim için sakıncası yok.
أنا لا أمانع ذلك.

- Benin için sakıncası yok.
-لا أمانع ذلك .

Benim için sakıncası yok.
لا أمانع ذلك