"أمرتني" - Traduction Arabe en Turc

    • söylediğin
        
    • emretti
        
    • söyledin
        
    • söylediğini
        
    • istedi
        
    • Dediğini
        
    • dediyseniz
        
    Tıpkı söylediğin gibi köydeki marketlerden gemiler hakkında bilgi topluyorum. Open Subtitles إنني أجمع العلومات عن القوارب من السوق العام كما أمرتني
    Sana söyledim. Senin söylediğin, bütün blokları gezdim. Open Subtitles أجل ، أخبرتُك ، لقد تحققت من كل هذه الأبنية مثلما أمرتني
    Bana size gelmemi emretti. Avcıyla olan ilişkinize dair haberler... Open Subtitles لقد أمرتني بأن آتي إليك أخبار علاقتك مع المبيدة
    Kraliçe tutukluya yemek ve su vermemi emretti. Open Subtitles لقد أمرتني الملكة بأن أحضر للسجين ماء وغذاء
    Seni hastaneye götürmeye kalkınca yumruk atmaya çalıştın ve ismini söyledin. Open Subtitles لقد أمرتني بالاتصال بها بعدما حاولت ضربي أثناء محاولتي أخذك للمشفى
    Gitmememi söylediğini biliyorum ama çitin üzerinden bir şeyler atıyordu. Open Subtitles أعلم أنك أمرتني ألا أفعل ولكنه كان يرمي أشياء على السياج
    Mahkeme şehirdeki herkesi arayıp tele pazarlama hilem için özür dilememi istedi. Open Subtitles أمرتني المحكمة بالاتصال بكل أهل البلدة، للاعتذار عن الاحتيال الذي قمت به.
    Dediğini yaptım çünkü seni anlıyordum. Open Subtitles و فعلتُ كما أمرتني لأنَّني تفهَّمت الأمر
    Lord Hazretleri, izin verirseniz Katherine için bana ne dediyseniz harfiyen yerine getirdim. Open Subtitles سيادتكم , هل لي أن اتحدث لقد فعلت تماماً ما أمرتني مع كاثرين
    Evet, vay canına. Nasıl anladın senin bana söylediğin yere saklandığımı? Open Subtitles يا الله كيف استنتجتي معرفة مكاني حينما أمرتني أين أختبئ
    Çünkü söylediğin her şeyi yaptım. Open Subtitles لأني فعلت ما أمرتني بفعله بالضبط
    Bana söylediğin gibi tavan arasına sakladım. Open Subtitles أجل. خبّأته في السقف كما أمرتني
    Bana söylediğin her şeyi yaptım. Open Subtitles إذاً! ، لقد قمت بجميع ما أمرتني به، أقفلت الحسابات...
    Kızı, Elızabeth'i. Korumamı söylediğin kızı. Open Subtitles تلك الفتاة (إليزابيث)، من أمرتني بحمايتها.
    O geri Kral Landing Jaime Lannister'ı getirmek bana emretti. Open Subtitles لقد أمرتني أن أعيد جايمي لانيستر إلى كينغزلاندنغ.
    Belediye Başkanı, seni içeri almamamı özellikle emretti. Open Subtitles أمرتني العمدة بوضوح بعدم السماح لكِ بالدخول
    20 yaşına geldiğinde sana herşeyi anlatmamı emretti. Open Subtitles أمرتني أن أعيش وأن أخبرك كلّ شيء... كانت تتمنى أن تراكِ وأنتِ تبلغين العشرين من عمرك.
    Seni hastaneye götürmeye kalkınca yumruk atmaya çalıştın ve ismini söyledin. Open Subtitles لقد أمرتني بالاتصال بها بعدما حاولت ضربي أثناء محاولتي أخذك للمشفى
    Bana işimi yapmamı söyledin, ben de yaptım. Open Subtitles لقد أمرتني ان اقوم بعملي، وقد فعلت
    Bize ne yapacağımızı mı söyledin? Open Subtitles هل أمرتني للتو؟
    Bu bana söylediğini yapmadığım için bir teşekkür mü? Open Subtitles هل هذا أنت تشكرني لعدم فعلي لأمر قد أمرتني بفعله؟
    Kullanmamı benden o istedi. Dönüşten önce benden diğer tekneyi geçmemi isteyen oydu. Open Subtitles هي من أرادتني أن أقود، هي من أمرتني بعبور بقية القوارب قبل الاستدارة
    Dediğini yaptım çünkü seni anlıyordum. Open Subtitles و فعلتُ كما أمرتني لأنَّني تفهَّمت الأمر
    - Ne dediyseniz onu yaptım. Open Subtitles -لقد فعل ما أمرتني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus