"أمرٌ صعب" - Traduction Arabe en Turc

    • zor
        
    • zordur
        
    Oyuna yüzde yüz hazır olmam gerekir. İnanılmaz derecede zor bir iş. Open Subtitles يجب أن أكون في يقظاً طوال الوقت و هذا أمرٌ صعب جداً
    Bir siyasetçi için çok zor, çünkü birçok insan hayatının boşuna kaybedildiğinden korkarsınız. TED انه أمرٌ صعب حتى بالنسبة للسياسيين لأنه إن تم ذلك .. فسوف يعي العالم ان العديد من الارواح هدرت دون طائل
    tüm gizli cemiyetleri yasakladı. Görünürde gizli olan bir şeyi yasaklamak uygulamada zor görünse de bu durumda işe yaradı. TED بينما قد يبدو أن فرض حظرٍ عام على شيءٍ سريٍّ ظاهريًّا هو أمرٌ صعب التنفيذ، لكنه في هذه الحالة تم تنفيذه بنجاح.
    Seni öldürmek zor olur sandım! Ama hoşuma gidiyor. Open Subtitles إعتقدتُ أن قتلك أمرٌ صعب علىّ ولكن يروقنى بعض الشىء
    Birşeyden ders çıkarmak çok zordur TED إنه أمرٌ صعب جداً أن تتعلموا أن تشعروا بالدرس,
    Onları bir araya getirmek oldukça zordur. Open Subtitles التصاقها أمرٌ صعب
    Pekala, bunun zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles إن هذا أمرٌ صعب, و لكن يجب أن نبدأ بتقبل فكرة
    Çok zor. Evet, tabii. Open Subtitles فأنا لا أرجع البضائع المباعة فهذا أمرٌ صعب
    Annenin DNA'sı bıçağın üzerindeydi. zor bir durum biliyorum. Open Subtitles و قد كان حمضها النوويّ على النصل . أعلم أنّه أمرٌ صعب
    Baban ayyaş olduğu zaman bu çocuklar için zor bir durum olur. Open Subtitles إنه أمرٌ صعب على الأطفال عندما يكون والدهم سكراناً
    Bu işi yapıp bir de ilişki yürütmek zor. Open Subtitles القيام بهذا العمل وأن تكون في علاقة عاطفية أمرٌ صعب.
    Uzun mesafe ilişkisini korumanın oldukça zor olduğunu size söyleyeyim. Open Subtitles سأُخبرك بالتالي، إستمرارية العلاقة لمدة طويلة أمرٌ صعب.
    Seninle baloya gidecek bir kız bulmak deveye hendek atlatmaktan... çok daha zor. Open Subtitles إصطحاب فتاة إلى حفل التخرج أمرٌ صعب جدًا لدرجة أن الفكرة الإفتراضية يتم إستخدامها لقص الألماس
    Bir erkek için bu kadar aptal bir oğlunun olması zor bir şey. Open Subtitles إنه أمرٌ صعب على الرجل أن يحظى بإبن بهذا الغباء
    Ancak insanları kendi zihinleri hakkında kandırmak zor. TED لكن خداع الناس في عقولهم أمرٌ صعب.
    Yani yalnızca "Ah, hepsi yalnızca yarattığımız kurgusal varlıklar" demek çok zor. TED لذا أن تفكر وحسب، "أوه، هذا مجرد كيانات خيالية نقوم بأختراعها" هو أمرٌ صعب.
    Kalp kırıklığını atlatmak zor ama aklınız tarafından kullanmılmayı reddedip iyileşmek için adım atarsanız acınızı en aza indirebilirsiniz. TED التغلب على تحطم القلب هو أمرٌ صعب للغاية، ولكن إذا رفضتم أن لا تنقادوا إلى عقولكم وأخذتم خطوات من أجل التعافي، يُمكنكم الحد بشكلٍ كبير من معاناتكم.
    Yaşlılara göz kulak olmak zor olmalı. Open Subtitles تعلم ، بأن العناية بالمسنين أمرٌ صعب
    İnanç zordur. Open Subtitles -الإيمان أمرٌ صعب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus