Babannemsiz uyanmak korkunç bir şey. | Open Subtitles | ياله من أمر فظيع أن أستيقظ دون وجود جدتي |
Bundan haberim yoktu. Bence korkunç bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أي شيء عن ذلك أعتقد أنه أمر فظيع |
Bu çok korkunç. | Open Subtitles | سألني إذا كنت أرغب في أخذ حمام. هذا أمر فظيع. |
Bunu söylemek çok korkunç belki ama kurtlar tarafından yendiğini görebilmek için sağlam para verirdim. | Open Subtitles | أعلم أنّه أمر فظيع لقوله، لكن سأدفع أموالاً ضخمة لرؤيتها تُؤكل بواسطة مجموعة ذئاب. |
Lisa, işler çok kötü. Balo, tam bir felaket. | Open Subtitles | أوه, ليسا انه أمر فظيع هذه الحفلة الراقصة فشلت كالتايتانيك |
Hanımlar beyler durumu anlıyorum benim amcam da kanserden öldü, Berbat bir şey. | Open Subtitles | أيها السيّدات والسادة أنا أفهم مات عمى جراء السرطان إنه أمر فظيع. |
kötü bir şey olduğunu biliyorum. Gerçek şu ki bu tür şeylerle kendimi meşgul etmezsem ağlamaya başlayacağım. | Open Subtitles | أعلم، إنه أمر فظيع لكن الحقيقة هي أنه إن لم أهتم بتلك الأشياء التافهة |
Biliyorsun, hayatım, çocukların aç dolaşmalarını... izlemek korkunç bir şey. | Open Subtitles | تعلم يا عزيزي، أنه أمر فظيع... أن تضطر لرؤية ابنائك وهم يجوعون |
Sizi bulduğuma sevindim. korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | غيرشتاين، إرتحت لأني وجدتك أمر فظيع حصل |
Dedektif sifonu çeker ve ardından korkunç bir şey meydana gelir. | Open Subtitles | جذب مفتاح الصرف، وعندها حدث أمر فظيع |
Savaşı sevmem. İnsanların birbirini öldürmesi korkunç bir şey. | Open Subtitles | لا أحب القتال , فقتل الناس أمر فظيع |
Ailenden koparılmak çok ama çok korkunç bir şey. | Open Subtitles | الإفتراق عن العـائلة أمر فظيع جدا جدا |
Burada korkunç bir şey oldu ve siz bunu kutlamak istiyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | حدث أمر فظيع هنا وتريدون الاحتفال بذلك؟ |
- Kendini çok korkunç bir duruma soktu. | Open Subtitles | إنّه أمر فظيع ، كونه يضع نفسه في موقفٍ كهذا أجل |
- çok korkunç. - Zavallı insanlar. | Open Subtitles | ـ هذا أمر فظيع ـ هؤلاء الناس المساكين |
İyi bir doktor. Başına gelenler çok korkunç. | Open Subtitles | طبيب ماهر إنّه أمر فظيع ما حدث له |
Sana çok kötü şeyler yapacak. Bunu biliyor musun? Korkunç şeyler. | Open Subtitles | هذا أمر شىء لك , أتعرف هذا هذا أمر فظيع , هذة الأمور مقرفة |
O kadar hevesin varken ekipmanın çalışmaması çok kötü bir şey. | Open Subtitles | وإنه أمر فظيع للغاية عندما يكون لديك رغبة جامحة وتكون غير قادر على إشباعها |
Bunu söylemek çok kötü, ama o pek de parlak değildi. | Open Subtitles | إنّه أمر فظيع أن أقول هذا، لكنّها لم تكن أبدًا في غاية الذكاء. |
Evladım, yaşlanmak Berbat bir şey. | Open Subtitles | ياله من أمر فظيع أن تصبح عجوزاً يا بنيّ |
Söylerken utanıyorum ama, o anda babamın başına kötü bir şey gelmesini diledim. | Open Subtitles | "إنّي خجل لاعترافي بأنّي في تلك اللحظة تمنّيتُ وقوع أمر فظيع جدّاً لوالدي" |
-Benim gördüğümü görsen, böyle söylemezdin. Bu korkunç. | Open Subtitles | لما قلت ذلك لو رأيتِ ما رأيته، فذلك أمر فظيع |
Ne kadar korkunç. | Open Subtitles | يا له من أمر فظيع |
- Sally, bu kötü bir durum. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | سالي , هذا أمر فظيع وأنا أسف بشأن ذلك |