Bu yasal bir olay ve şerif sizi tutuklar. | Open Subtitles | هذا أمر قانوني و العمدة سيمنعكم من المغادرة |
Daha sonraki suçu, yasal bir emre itaatsizlik, sarhoşluk, izinsiz terk. | Open Subtitles | علاوة على ذلك, متهم بعصيان أمر قانوني والسُكْر وتغيب غير مصرح به |
El Sisi rejiminde eşcinsellik Mısır'da yasal sayılıyor, ama gay olduğu düşünülen erkekler ahlaksızlık suçuyla tutuklanabiliyor, sırf geçen yıl bağlantılı suçlardan 250 erkek tutuklanmış. | Open Subtitles | حسنا، في ظل نظام السيسي المثلية أمر قانوني في مصر لكن رجال يشتبهون في كونهم مثلي الجنس معرضين للاعتقال بتهمة الفجور |
Demem o ki, iş etiğini bir kenara koyarsak kar etmeyen bir şirketi satın alıp, üzerine kredi çekilmesi şirketi alan kişinin yasalara uyup, vergilerini ödediği sürece yasal bir durum. | Open Subtitles | أقول إن باستثناء الأخلاق شراء شركة لشركة أخرى والاستحواذ على كل أصولها لجني الأرباح أمر قانوني جداً |
Bu yasal olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون هذا أمر قانوني |
- Bu yasal değil. | Open Subtitles | -لا يمكن أن يكون هذا أمر قانوني ؟ |
Size tekrar Bay Zarek'in insanları yasal bir emre karşı kışkırtmak sebebiyle göz altında olduğunu hatırlatıyorum. | Open Subtitles | اذكركم مرة اخرى ان السيد (زاريك) قد أعتقل لأنه كان يُثير الأمور ضد أمر قانوني |
Bu tamamen yasal. | Open Subtitles | وهو أمر قانوني تماما. |
biz eskortuz. bu tamamen yasal. | Open Subtitles | وهو أمر قانوني بالكامل. |
Ayrıca yasal bir iş. | Open Subtitles | و هو أمر قانوني. |
- Bu yasal bir emir, şef. | Open Subtitles | هذا أمر قانوني سيادة الرئيس |
Bu yasal mı ki? | Open Subtitles | هل هذا أمر قانوني حتى؟ |
- yasal dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | . لكنك قلت أنه أمر قانوني |