Orta Doğu çok büyüktür, ve o problemlerimizin arasında kesin olan bir şey var: gülmeyi seviyoruz. | TED | الشرق الاوسط واسع و مترامي الأطراف، و مع كل المشاكل التي نواجهها ، هناك أمر مؤكد : نحن نحب أن نضحك. |
Araba müptelaları burayı bulmakta pek zorluk çekmiyordur, bu kesin! | Open Subtitles | كيكرز صور لا يمكن أن يكون الكثير من المتاعب العثور على المكان، هذا أمر مؤكد. |
Çocuklar hakkında benden daha çok şey bildiğin kesin. | Open Subtitles | يُمكنِك معرفة المزيد عن الأطفال أَكثر مما أفعل، وهذا أمر مؤكد. |
Büyüme ve geleceğimiz için kesin ihtiyacımız, John Bontecou ya katılmaktır, bu ölüm ve vergiler kadar kaçınılmazdır | Open Subtitles | وانضمامنا أمر مؤكد كما هو الموت والضرائب |
Kanunla konuşmanın hoşlarına gitmediğine eminim. | Open Subtitles | ليسوا متحمسين للتحدث لرجال القانون, هذا أمر مؤكد. |
Yani, çarpılmaktan pek hoşlanmadı, orası kesin. | Open Subtitles | أعني، فإنه بالتأكيد لم يعجبه الحصول على لطّة كهربائية ، وهذا أمر مؤكد |
Ama buralıymış gibi görünmüyorlar, orası kesin. | Open Subtitles | لكنهم لا تبدو وكأنها من جميع أنحاء هنا، هذا أمر مؤكد. |
Bu dosyayı silen her kimse, ne aradığını biliyormuş, orası kesin. | Open Subtitles | حسنا , من محو هذا الملف يعرف ما الذي تبحث عنه , وهذا أمر مؤكد. |
Dövüşmek birbirimizi anlama yolumuz. Burası kesin. | Open Subtitles | تبادل اللكمات هكذا نفهم بعضنا و هذا أمر مؤكد |
Dans edemeyecek kadar şişmandı, bu kesin. | Open Subtitles | ربما كانت بدينة أيضا كانت بدينة جدا لترقص هذا أمر مؤكد |
Bu akşam birilerini yatağa atacağımız kesin. | Open Subtitles | نحن ستعمل الحصول على وضع الليلة ، هذا أمر مؤكد. مهلا ، لحمي في الإطار. |
ABD'ye karşı kaybetmeyecekleri kesin. | Open Subtitles | إنها لم تخسر أبداُ أمام الولايات المتحدة، هذا أمر مؤكد |
Şurası kesin. | Open Subtitles | تعرف,هناك أمر مؤكد بوجود على الأقل 30 طعنة |
Malzeme sıkıntısı çekmeyeceğimiz kesin. | Open Subtitles | لن يكون عندنا أي نقص في المواد، هذا أمر مؤكد. |
Orospuya gitmek için değil, orası kesin. | Open Subtitles | نحن لا نفعل ذلك . من أجل الحثلة، وهذا أمر مؤكد |
Kargaşa çıkacağı kesin ama bağımlılar arasında çıkar. | Open Subtitles | سيكون هناك ضرر، هذا أمر مؤكد لكن يمكننا أن نُنظِم ذلك الضرر |
kesin bir şey varsa o da sisteme giriş yapmayacağımdır. | Open Subtitles | انا لن أقوم بإدخاله الى النظام، هذا أمر مؤكد. |
- Evet, tuhaf oldukları kesin. | Open Subtitles | بلى . إنهم مريبون بالتأكيد ، هذا أمر مؤكد |
Düğünlerini bozacak bir şey olmadı, bundan adım gibi eminim. | Open Subtitles | لم يحدث أي شيء لعرقلة الزفاف وهذا أمر مؤكد |
Ancak ben Holokost'tan sağ çıkamazdım. Bundan eminim. | Open Subtitles | كم أود بأنني لم انجو من تلك المحرقة, هذا أمر مؤكد |
Evlat, sana söyleyeyim, annelik onun için çocuk oyuncağı değil, bundan eminim. | Open Subtitles | سوف أخبرك شيئاً الأمومة ليست أمراً سهلاً عليها هذا أمر مؤكد |