Hizmetçi olmadığına göre belki sizin için bir şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | بما أن اليوم أجازة الخادمة ربما يكون هناك أمر ما |
bir şeyler olmuş ve sırrını saklamaları için onlara güvenmekten vazgeçmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حدث أمر ما وبدأ يفقد الثقة فيهم في الابقاء على سره |
Tyra büyük ihtimalle Gibbs'in onun görmesini istemediği Bir şey gördüğü için öldürüldü. | Open Subtitles | لقد أطلق الرصاص على، تايرا لأنها رأت أمر ما لم يرغب بأن تراه |
Bu bakış, Bir şey hakkında endişelenmekten kendini alamadığın zaman oluyor. | Open Subtitles | . فإن لديك تلك النظرة حينما تكون قلقاً بخصوص أمر ما |
Bunu ona da sorabilirler ama öncesinde benden Bir şeyi kontrol etmemi istediler. | Open Subtitles | ربما سيرغبون باستجوابها, ولكن قبل أن يفعلوا, يريدون مني التحقق من أمر ما |
bir şeyler onu rahatsız ediyor ve bana bundan bahsetmiyor. | Open Subtitles | أمر ما يزعجه، ولا يحادثني بشأنه ماذا يفترض أن أفعل؟ |
Yine de bu çocuğun içinde yaşanan bir şeyler var. | Open Subtitles | ولكن لا يزال هناك أمر ما يدور بداخل جسد الصبي. |
Yine de bu çocuğun içinde yaşanan bir şeyler var. | Open Subtitles | ولكن لا يزال هناك أمر ما يدور بداخل جسد الصبي. |
Herkes bir şeyler olduğunu biliyordu. Ve kimse hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | الجميع كان يعلم بحدوث أمر ما ولم ينبس أحد ببنت شفة. |
Potansiyel olarak önlenebilir, ama böyle olabilmesi için bir şeyler yapılmalı. | TED | يعني أن فرصة الوقاية قوية، ولكن لتحقيق ذلك، يجب فعل أمر ما. |
- Sayın Hakimler, itiraz ediyorum. Bir şey saklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | لسيادتكم , لدى إعتراض قوى إنه يحاول إخفاء أمر ما |
Tamam, onlara detaylı Bir şey söylemeyeceğim ama bir şeyle ilgili bir gerçeği bildiğinizi varsayalım ama bunu söylemek potansiyel olarak birisine ciddi zarar verebilir. | Open Subtitles | حسناً , لن أكون دقيقة بالضبط لكن فرضاً , أنكم تعرفون الحقيقة , بشأن أمر ما , لكن لو أفصحتم عنها قد تأذون شخصاً ما |
Sana söylemediğim Bir şey var sana söylememin yasak olduğu Bir şey | Open Subtitles | .. هناك أمر ما اخفيته عنك أمر منعت أن أبوح لك به |
Pekâlâ, bana Bir şey hakkında yardımcı olabilir misiniz acaba? | Open Subtitles | أنا أتساءل إذا كان بإمكانك أن تساعدينني في أمر ما |
Senin gözlerinde Bir şeyi feci halde batırdığımı biliyorum ama elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | أعلّم أنّه في ناظرك قد أخطأت في أمر ما ولكنّ فعلت ما بإمكاني |
Bu sanki dallanan bir olasılıklar akıntısı gibi ve bu olasılıkları etkileyen veya Bir şeyi hızlandıran veya diğer Bir şeyi yavaşlatan eylemleri yapabiliriz. | TED | يبدو وكأنه تيّار متشعّب من الاحتمالات، وهناك أفعال يمكننا القيام بها تؤثّر على هذه الاحتمالات أو تعجّل وقوع أمر ما أو تؤخر أمرًا آخر. |
Bence o kardeşinin bir şeyin içinde olmak zorunda olduğunu düşünüyor bir vurulma olayından daha fazlası var gibi görünüyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تظن بتورط أخاها في أمر ما بأن ربما هناك ما هو أكثر في الحادثة مما يبدو |
Çünkü sadece beni etkileyen Bir sorun vardı ve diğer hiçbir aile üyesi bundan bahsetmiyordu. | TED | بسبب أمر ما كان يؤثر بي فقط، لم يذكره أحد آخر. |
Burada da robotları yaptıkları şeye göre ödüllendirildikten sonra olanlar. | TED | هذا ما يحدث حين نكافئ الآليين على عمل أمر ما |
Sezgilerin geçerliliği diye birşey var, kısaca birşeylerin ihtimalini örneklerinin akla ne kadar kolay geldiğiyle ölçmemiz anlamına gelir. | TED | هناك إرشادية التوفر، و الذي أساسا يعني أننا نقدر احتمالية أمر ما حسب سهولة حضوره إلى ذهننا. |
Telefonda bi konuda benden yardım isteyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | طلبتَ مني بالهاتف أن أساعدك بخصوص أمر ما |
Numara iki: Kanatlarının altında cazip görünmeyen Birşeyler var. | Open Subtitles | لابد من وجود أمر ما بإبط الذكر الثاني الذي لا يغري. |
Uğradığın için gerçekten memnun oldum çünkü seninle konuşmak istediğim bir konu var. | Open Subtitles | أتعلمين، في الواقع أنا سعيدة بمجيئكِ لأني أريد أن أحدثكِ في أمر ما |
David, bana söylemek üzere olduğu bir şeyden ötürü öldürüldü. | Open Subtitles | بسبب أمر ما كان سيخبرني به قال أنه بشأن الأمن القومي |