| Hayır, tamam, beni yakaladın. Hep bir başlangıç olsun. | Open Subtitles | حسناً, لقد أمسكتني كنت في الواقع أحاول السبق في ذلك |
| Beni masajın ortasında yakaladın. | Open Subtitles | أمسكتني للتوّ في منتصف التدليك. |
| Dediğim gibi, dostum beni biraz dezavantajlı yakaladın. | Open Subtitles | كما قلت يا صديقي لقد أمسكتني بوضع سيء |
| Burs için uğramamı söylemiştin ama beni şimdiye kadar burada tuttun. | Open Subtitles | انت من قال لي ان أتي الى هنا بعد ان أملي استمارة لمعلومـات وبعدها أمسكتني الى حد الان |
| Beni bir restoranda makarna yerken yakalarsa, öldürür. | Open Subtitles | ستقتلني إذا أمسكتني أتناول الباستا في المطعم. كلي .. |
| Beni etrafı kolaçan ederken yakaladınız. | Open Subtitles | مُتأسِّفه لأنكِ أمسكتني أتطفّل |
| Bu sefer beni yakaladın! | Open Subtitles | بحق الجحيم , لقد أمسكتني هذه المرة |
| Beni yakaladın | Open Subtitles | لقد أمسكتني ماذا؟ |
| Beni yakaladın Roark. Beni yendin. | Open Subtitles | أمسكتني رورك ، هزمتني |
| Sen uçtun ve beni yakaladın. | Open Subtitles | أنت طرت و أمسكتني |
| Kahretsin, beni yakaladın. | Open Subtitles | تبا , لقد أمسكتني |
| Beni suçüstü yakaladın. | Open Subtitles | لقد أمسكتني متلبساً |
| Yani, evet, peki, beni yakaladın. | Open Subtitles | لذا ، نعم ، أنت أمسكتني |
| yakaladın beni şef. | Open Subtitles | ممتاز لقد أمسكتني |
| Sanırım sonunda beni yakaladın. | Open Subtitles | أظنك أمسكتني أخيراً. |
| Beni suç üstü yakaladın. | Open Subtitles | أمسكتني بالجرم المشهود |
| Beni tam iki kere yakaladın. | Open Subtitles | لقد أمسكتني... مرتين |
| Annem beni bununla yakalarsa 19'uma bastığımı göremem bile. | Open Subtitles | لو أمسكتني أمّي بهذا، سوف تقتلني. |
| Sanırım beni yakaladınız. | Open Subtitles | حسنًا، أخمّن أنك أمسكتني |
| Cinayeti bilmem ama halk kütüphanesinde sesimi yükseltirken yakaladığınız doğru. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن الجنحة, و لكنك و بكل تأكيد.. أمسكتني لرفع صوتي في مكتبة عامة |