Junior, gel... gel de, kardeşinin altını değiştirmesi için annene yardım et. | Open Subtitles | يا صغير ، تعال ، تعال و ساعد أمك في تغيير حفاض أخيك |
Benim paramla, hayır müzayedesinde annene teklif yapmayacağını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنه لن يزايد على أمك في المزاد الخيري بأموالي |
Mezarlıktasın, hastaneye anneni görmeye gidiyorsun. | Open Subtitles | إنك في مقبرة، وفي طريقك إلى رؤية أمك في المستشفى. |
Chloe, anneni son gördüğünde durumu katatonik değil miydi? | Open Subtitles | كلوي، ألم تكن أمك في حالة جامدة عندمارأيتها آخرة مرة؟ |
Tatlım, Annenin başı belada olsaydı en kısa zamanda haber verirlerdi. | Open Subtitles | عزيزتي ، لو كانت أمك في مأزق لأخبرونا بأسرع وقت ممكن |
Annenin o filminin hayranıyım. - Bodo rolünde oynadı, komedyen. | Open Subtitles | أنا معجب التمثيل أمك في هذا الفيلم الكوميدي بطولة بودو. |
İçeri gireceğim ve annenle sevişeceğim. | Open Subtitles | سأدخل الى هناك وسأقوم بممارسة الحب مع أمك في الحال |
Güpegündüz yaşlı annene toplu tecavüz etseler yine de ruhun duymaz. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى كيف اغتصب أمك في وضح النهار. تعرفون ماذا يعني؟ |
Polis istasyonunda annene gerçeği söylemeliydim. | Open Subtitles | كان عليّ أن أخبر أمك في مركز الشرطة بحقيقة أمرنا |
Birkaç gün annene yardımcı olacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | سوف تساعدين أمك في الأيام القليلة القادمة، مفهوم؟ |
Seni annene söyleyeceğim! | Open Subtitles | سأذهب لأتحدث مع أمك في هذا لأمر |
Şimdi git ve annene yemek için yardım et. | Open Subtitles | و الآن إذهب و ساعد أمك في العشاء |
Hemen içeri gel. annene yardım et. | Open Subtitles | تعالي الى هنا ساعدي أمك في الغسيل. |
anneni boynundan bıçaklayacağım tıpkı senin babama yaptığın gibi. | Open Subtitles | سأطعن أمك في الرقبة تماما كما فعلت لأبّي |
Aletini keser ve anneni kendi lanet aletinle beceririm senin. | Open Subtitles | أنا يخصي ستعمل لك ويمارس الجنس مع أمك في سخيف الحمار مع بنفسك سخيف ديك. |
anneni sokağın aşağısında 17 yaşında bir çocukla birlikte... | Open Subtitles | لقد وجدت أمك في حفلة مدرسـه ثانويـه أسفل الشارع |
Gazla hadi. anneni toprağa vermemiz gerek. | Open Subtitles | دعينا نسرع , علينا أن نقوم بوضع أمك في الأرض |
Gecenin bir yarısı Annenin evine dalıyoruz. | Open Subtitles | إزعاج أمك في هذه الساعة المتأخرة من الليل |
- Bu, Annenin Bluerich'teki dükkanı değil. Burası Swats. Getto. | Open Subtitles | هذا ليس صالون أمك في ـ بلو ريدج ـ إنه الحي وعليك أن تري الناس |
Ve eminim ki abinde, Annenin hayatının son 3 ayını niçin bir matematik problemi üzerinde çalışarak harcadığını anlamamıştır. | Open Subtitles | وأخوك بالتاكيد لم يفهم لمَ قضيت الشهور الثلاثة الأخيرة من حيات أمك في مسألة رياضية |
Annenin fotoğrafını çekmecede gizlemesine neden olan şey nedir? | Open Subtitles | ما هي الحقيقة التي أخفتها أمك في جارورها؟ |
annenle bir şey konuşuyoruz. | Open Subtitles | فقط إذهب إلى الداخل ، أنا و أمك في منتصف حديث مهم |